Bağıntıların nasıl türetildiğini açıklarken yardım alacağım temel aksiyomatik metodun nasıl işlediğini bir görelim , bunun için birkaç tanımla başlayacağım :
Önermeler , doğru yada yanlış diyebildiğimiz - başka değeri olmayan ifadeler.
Aksiyomlar , doğruluk yada yanlışlığı belirli önermelere dayandırılamayacak ve bu yüzden başlangıç noktası olabilecek önermeler olarak tanımlanır.
Teoremler , aksiyomlar üzerinden doğrulanarak ve yanlışlanarak hakkında bir sonuca vardığımız önermeler.
Postülatlar , doğru yada yanlış olduğu kanıtlanamayacağı için doğru olarak kabul edilecek hüküm ifadeleri , aksiyomlardan farkı bir başlangıç noktası alınacak bir ifade olmayıp kanıt gerektirmeyen bir ifade oluşudur.
Şimdi burada bu aksiyomatik yapıyı şu şekilde analojiye uğratacağım , Fizik üzerine gözlediğimiz olguları (yani örneğin maddeye dair zaten olması gereken özellikleri , örneğin uzunluk gibi) birer aksiyom olarak alalım. (Tanımlar ) Bu aksiyomlardan maddenin olası davranışlarına yönelik herhangi bir şeyi türetirken bunu teorem olarak alalım. (Tanımlardan yola çıkarak oluşturduğumuz formüller ) Bu teoremlerden bir doğru-yanlış kanıtını yapamayarak varlığını inkar etmediğimiz olguları postülat olarak alalım. (Tanım niteliğinde formüller)
Şimdi genel olarak bağıntılarla ilgili şunu söyleriz: Ya belirli aksiyom düzeyindeki ilişkilerden üst üste konularak ve aralarındaki değişim ilişkisinin biçiminden yardım alınarak türetilebilir ( Örnek : Kuvvete dair temel tanımdan , bir çok kuvvet türünün olası formülü) , ya da bir tanım düzeyinde sadece aradığımız değişkene bağlı değişkenler üzerinden türetilir ( Örnek : Yay sabiti , Sürtünme Katsayısı , Sığa)
Örnekler verelim ...
- "İlişkili değişkenlerden tanımlanan bir ifade" Sığa : Sığa aslında bir şey üzerinde çalışırken ona dair kapasite kavramını insanlara betimlemek için kullanacağımız bir tanımdır. Bu tanım aslında nelerle ilgilidir , bunu düşünürüz. Mesela Elektrik sığası , bir gerilimde ne kadar yükün kapasiteye dahil edildiğini betimlemelidir ki bunu anca dQ/dV diye düşünmemiz gerekir. Isı sığası , kapasite edilen sıcaklıkta 1 birimlik artışı daha kapasite etmeyle ilişkili değişkenlerle oluşturulur - ki bunlar kütledir (ne kadar maddenin kapasite edeceği) ve bu kütledeki sıcaklığın 1 derece artması için ne kadar enerji gerektiğinin ifadesidir (öz ısı). Zaten bu kapasiteyi sıcaklık değişimiyle çarpmak , kapasiteyi bir sıcaklığa çekmek için ne kadar ısı gerektiğini söyler.
- "Tanımlanan ifadelerden yola çıkılan sonuçlar" Merkezcil Kuvvet : Bu aslında bir net kuvvet tanımın farklı bir durumda nasıl değiştiğidir. İlgili değişkenlerden ivme , artık farklı bir hal almıştır. O zaman önce ivmeye dair veri elde etmek için geometrik ilişkilerden yararlanılır (vektörel büyüklüklerin incelenmesi) ve gerekli kalkülüs bilgisi ikame edilir. Kaldırma Kuvveti : Temel kuvvet tanımındaki kütlenin yine belirli başka tanımlardan yararlanılarak başka birimlere çevrilmesi ve ivmenin incelenmesi sonucunda birim değişikliği yaşayan bir kuvvet türüdür.
- "Olgular" Bu direkt olarak maddeye dayanabilir (Klasik mekanikteki uzunluk , hız gibi tüm maddeye dair varoluşsal nicelikler) , enerjiye dayanabilir (Dalga Mekaniği için örneğin frekans terimi).
Mesela ileri okuma için , Elektromanyetik Teori'nin temel 4 bağıntısı olan Maxwell Denklemlerinden nasıl tüm elektrik bağıntılarının türetildiğini araştırabilirsiniz. Ama EM Teori diğerlerinden farklı olarak bir alan teorisi olduğu için somutlaştırılamayabilir.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Fizik , Serway&Amp;Beichner. (29 Mart 2020). Alındığı Tarih: 29 Mart 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı