Merhabalar.
Şimdi ana başlıktaki soruyla alt başlıktaki soru arasında ayrım yapmamız gerek. Çünkü bu iki soru birbiriyle tam olarak bağlantılı değil. Her ne kadar faşistler öjeniyi savunmuşlarsa da yaptıkları tek şey bu değildi. 18 ve 19. yüzyılda ve hatta daha da sonralarda entelektüeller arasında öjeni modaydı. Faşist ideolojiyi savunanlar sadece öjeniyi savunmadılar. Aynı zamanda belli bir toplum ve devlet düzenini, dahası belli ahlaki kaideleri savundular. O nedenle iki soruyu ayrı ayrı yanıtlayacağım.
Faşizmin ahlaki eleştirisi:
Tüm Reklamları Kapat
- Irkçılık üzerinden eleştiri yapılabilir. Bir kere ırklar arasında biyolojik farklar olsa bile, atıyorum bir ırkın IQ puanının diğerinden daha yüksek olduğunu düşünün, bu farklar tek başına o ırktan insanları hapsetmemizi ya da öldürmemizi ahlaken gerekçelendirmek için yeterli değil. Dolayısıyla faşistlerin diğer ırklara yaptıkları ayrımcı/vahşi uygulamalar bundan yola çıkarak eleştirilebilir.
- Bireycilik üzerinden eleştiri yapılabilir. Faşist rejimler devletin eleştirilemeyip kutsallaştırıldığı, bireyin ve haklarının toplum adına hiçe sayıldığı rejimlerdi. Devlet adeta bir asker yetiştirme kampı gibiydi. Muhalifler baskılanıyor, muhaliflere işkence ediliyor ve pek çok zaman bu kişiler öldürülüyordu. Dolayısıyla bireyin özgür ve özerk bir şekilde, kendi seçimlerini yaparak kendisi için yaşaması bir toplum için iyi bir şeyse, faşist toplumların kötü olduklarını söyleyebiliriz.
- İktisadi eleştiri yapılabilir. Faşist rejimlerde ekonomi tamamen devletin elindeydi. Özel şirketler vardı var olmasına ancak üretim kararları -özellikle de faşizm bir savaş zamanı ideolojisi olduğu için- büyük oranda devlet tarafından alınıyordu. Bu da iktisadi açıdan iyi bir politika değil. Vatandaşların refahı açısından bu tarz planlamacı, savaş ekonomilerinin ciddi olumsuz sonuçları vardı. Mal ve hizmet alım gücünün azalması gibi.
Öjeni ve nüfus planlamasının ahlaki eleştirisi:
- Önce ampirik bir eleştiriyle başlayalım. Bir kere kaynakların tükendiği ve insan nüfusunun kontrolsüzce artıp kaynakları tüketme noktasına getirdiği doğru değil. Bu Malthusçu resim şu anda genel olarak reddediliyor. Neden? Çünkü Dünya genelinde doğum oranları, özellikle fakir ülkelerin gelirleri arttıkça, düşmeye başladı. Uzmanlar Dünya nüfusunun belli bir yerden sonra sabitlenip düşmeye başlayacağı yönünde fikir beyan etmekte şu an genel olarak.
- Birey hakları öjeniyle ilgili olarak en büyük ahlaki sıkıntı. Bir kere öjeni, özellikle devlet eliyle ve zorla yapılacaksa, kişilere hayatlarında yapabilecekleri en önemli seçimlerden birini -çocuk yapıp yapmama seçimini- yapma fırsatını tanımıyor. Öte yandan bu sıkıntı öjeni gönüllü olarak yapılacaksa söz konusu olmaz. Ancak Dünya çapında nüfus azaltmaya yönelik bir öjeni planına gönüllü olarak katılacak insan sayısı çok az muhtemelen. Bu nedenle öjeninin çoğu türü kişi haklarına saldırması nedeniyle ahlaken sorunlu.
305 görüntülenme
Kaynaklar
- Yazar Yok. The Wages Of Destruction. (31 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 31 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. The Myth That Our Planet Faces An Overpopulation Crisis. (31 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 31 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı