Üstünlük-gerilik-ilerilik-gelişkinlik-gelişmemişlik kavram ve sıfatları, evrimsel biyolojide biraz muğlak ve belirsiz tanımlamalardır.
Evrimsel süreçler, doğal şartların, çevresel etkilerin paralelinde seyrederler. Çevre nasıl değişirse doğal hayat da ona uyum sağlama eğiliminde olur. İklim soğursa soğuğa uyum sağlama, ısınırsa sıcağa uyum sağlama gibi. Bu uyum sağlama yönündeki değişimi, neye göre ileri, neye göre geri olarak isimlendirebiliriz ki? Atmosferdeki oksijen tükense bu değişime uyum sağlayan canlılar hayatta kalır, sağlayamayanlar ölür. Bu durumda, hayatta kalanların yaşadığı değişimi ileriye doğru olarak mı göreceğiz, geriye doğru mu?
İklimsel etkilerle insanların vücutlarındaki kıllar dökülmüştür. Bu evrimsel değişim, bugünün estetik algısı için olumlu yönde bir değişim olarak görülebilir ama onbinlerce yıl önce insanın estetik algısı bugünkünden farklı olsa gerek. Belki de bol ve gür vücut kıllarına sahip bireyler, karşı cinse daha çekici görünüyordu ve kıllı-postlu olmak onların üremesine katkı yapıyordu?
Dünyaya göktaşı çarpması ile atmosfer toz bulutu ile kaplandı ve sadece uçan dinozorlar hayatta kaldı. Uçmak, ileri bir aşama diyelim ki. Ama bazı canlılar da toprak altında yaşamayı seçti. Hangisi ileri, hangisi geri? Neye göre?
Birçok memeli, denizde yaşamaya ve avlanmaya doğru evrildi. Kimisi uçtu, kimisi toprağı kazdı. Bunların her biri ilerleme mi gerileme mi? Neye göre?
Çok fazla örnek verilebilir. Evrim, hayatta kalmaktır. Hayatta kalmak ilerlemekse, evet, evrim hep ileriye gider. Ama şartlar geriye giderse yaşanan evrimleşmeye de geriye gidiş denir mi, takdir sizin.