çünkü gelişmiş canlılarda rejenerasyonun doğru olmasını sağlayacak biyolojik mekanizma çok zor. neden zor olduğunu şöyle anlatayım. bir insanın kolu koptuğunda rejenerasyon olsaydı damarlar, sinirler, tendonlar, kemik, yağ ve kas hücreleri, uydu hücreleri, kas lifleri, endomysium yani kısaca o bölgede eskiden olan tüm varlığın tamamen aynı oranda yeniden inşa edilmesi gerekirdi. bu hem çok uzun sürer hem hücrelerin bu şekilde davranmasını sağlayacak genetik bilgiyi edinmek çok zor hem de günlük enerji ihtiyacımızdan bile fazla enerji harcayabilir. doğada kalorinin kıtlığı bir gerçek. ama her gün fazla kalori alsak bile daha gelişmiş canlılar hareket halinde olan türler olduğundan bu rejenarasyon işlemi sırasında kopan bölge illa hareket edecektir ve rejenerasyonun ilerlediği yönü artık çok absürd bir uzuv olana kadar değiştirebilir. bu yenileme olurken açık yaranın enfeksiyon riski de bir gerçek ve böyle durumda rejenarasyon olması tamamen ölümcül. buna kontrolsüz hücre çoğalması denir ve vücudumuzda bunu engelleyecek mekanizmalar çoktandır var. teorik bu durumda, kol yeniden çıkarken o bölgeye vücudumuz hücrelerin kontrolsüz çoğalmasını engelleyecek sinyalleri veremez ve bir mutasyon halinde hayatımıza bile mal olabilir.