Termodinamiğin 2. yasası yalnızca kapalı sistemler için geçerlidir. Ancak Dünya dışarıdan(Güneş) enerji alan, yani açık bir sistemdir. O sebeple evrim ile termodinamik arasında bir zıtlık durumu yoktur.
Termodinamiğin 2. yasası yalnızca kapalı sistemler için geçerlidir. Ancak Dünya dışarıdan(Güneş) enerji alan, yani açık bir sistemdir. O sebeple evrim ile termodinamik arasında bir zıtlık durumu yoktur.
Burada demek istediği soru olarak, evrende ki her şey düzensizliğe gider ama evrim düzenliliğe gider diyor o yüzden evrim hipotezi yalandır.. Evrim Entropi ile ters düşmez Entropi iki sisteme ayrılır; İlki, kapalı sistemlerde entropinin, yani düzensizliğin daima artmak zorunda olduğu gerçeğidir. Termodinamiğin ikinci yasası bunu söyler. Açık sistemlerde ise entropi artışına dışarıdan enerji alarak karşı koymak mümkündür. Yani entropi ile enerji arasındaki ilişki iyi anlaşılmalıdır: Entropinin mutlak suretle artması gerektiği sistemler, dışarıdan enerji veya kütle akışı olmayan sistemlerdir. Şimdi sen açık bir sistemsin dışarıdan enerji alıyorsun ve açık sistem olarak hayatına devam ediyorsun ama ne zaman öldüğünde sen artık kapalı bir sistem oluyorsun. Bunu sormana bile gerek yok siteye bakarsan zaten "Evrim geniş manada; zaman içinde vuku bulan basitten yüksek yapılı canlılara doğru yüksek seviyede bir organizasyonu netice veren bir işlem olarak tarif edilir" diyorlar daha evrimin ne olduğunu bilmiyorlar bununla ilgili güya ters düşer diyorlar."Sonuç olarak; toz parçacıklarının insana evrimleştiğine inanılmaktadır" olarak da ekliyorlar, evrimi 10 dakika bile araştıran insan bunun olmadığını evrimin insana gitmek gibi bir sonucu olmadığını bilir.
Dediğim gibi şimdi sen açık bir sistemsin dışarıdan enerji alıyorsun ve açık sistem olarak hayatına devam ediyorsun ama ne zaman öldüğünde sen artık kapalı bir sistem oluyorsun. Canlılar, aslında Termodinamiğin İkinci Yasası'nı zaten ihlal etmemektedirler: çünkü canlılar, etraflarını sürekli düzensiz hale getirerek, kendi düzenlerini korumaktadırlar. Bir aslanın avlanması ve sonunda, düzenli haldeki avını parçalaması, bir bakterinin etraftaki düzenli şeker moleküllerini parçalayarak (düzensiz hale getirerek) kendi düzenini koruması, bunun birkaç örneğidir. Kısaca canlılar, ölüm adını verdiğimiz çevre ile mutlak denge haline ulaşmamak için, sürekli olarak dengesizlik yaratmaktadırlar. Bu dengesizlik sayesinde, ömürleri boyunca düzenlerini geçici olarak koruyabilirler. Bu süreçte de üreyerek, varlıklarını genetik bir biçimde sürdürülebilir kılmayı hedeflerler. Eğer canlıların hiçbiri ölmeseydi yane düzensiz bir sistem olmasaydı evet ters düşerdi ama bir bütün olarak hatta spesifik olarak sadece insanoğlunu ele al hepsi eninde sonunda öldüğünden yane düzensiz olduğundan çelişki olmuyor. Yazıyı yazan arkadaş bırak evrimi termodinamiğin ikinci yasasını bile anlamamış ki böyle bir yazı yazıp insanları kandırıyor, ne diyeyim.
İzole bir sistemde entropi her zaman artar ama neredeyse hiçbir şey izole bir sistem değil. Kütle ve enerji girişi var. Örneğin fiziğin üstüne kurulan kimya. Atomlar bağ kurar, etkileşir ve daha düzenli hale gelir, bu etkileşimler birikimli olduğu için ve bu kimyasallar kendi kopyalarını üretmekte daha başarılı. Onlar "hayatta kalıyor" ve kimyasal tepkimeler Dünya gibi açık sistemlerde daha karmaşık yapıları oluşturuyor. Bunlar cansızlıktan canlılığın oluşmasını ve biyolojiyi de mümkün kılan süreçler. Aynı termodinamik yasaları evrime de etki ediyor.
Bir düşünün. Zaman her zaman tahribat yapıyorsa bir zigottan insan oluşmasını da bekleyemezdiniz. Evrimin entropi ile çeliştiğini söyleyenler, aslında bebeğin yetişkin olması ve üremesinin de entropiye karşı olduğunu iddia ediyor. Tabii ki yanlış. Evrimi ilgilendiren kısım da bu. Bebek büyüyecek, yetişkin olacak ve üreyecek ve evrim için burada bitecek olay. Çünkü üreyince kalıtsal çeşitliliğini aktarmış oluyorsunuz. Ayrıca crossing-over ile de çeşitlilik pekiştirilmiş oluyor. Bu bütün popülasyonda olduğu için geniş bir çeşitlilik var. Sonra bu oluşan çeşitlilikte çevresel koşullarda daha avantajlı olanalar hayatta kalıp onlar da genlerini gelecek nesle aktarıyor ve popülasyon entropiye karşı koymuş oluyor.
Siz bebeklikten başlayıp ölene kadar besin alarak entropiye karşı koyarak vücut bütünlüğünüzü koruyorsunuz. Yani burada enerji girişi önemli. Yani açık sistemsiniz. Ölüm de zaten entropiye yenik düşmek olarak görülebilir. Artık enerji alarak vücut bütünlüğünüzü koruyamıyorsunuz. Ama bebekllikten ölünceye kadar bir besin ve enerji girişi sayesinde vücut bütünlüğünüzü koruyorsunuz ve yetişkin olup ürüyorsunuz. Bu sayede kendi çeşitliliğinizi aktarıyor ve yeni bir çeşitliliğin oluşmasını sağlıyorsunuz. Siz entropiye yenik düşüp ölseniz bile sizin nesliniz devam ediyor. O çeşitlilik içinde açık sistem olup entropiye en çok karşı koyabilen karmaşık sistemler daha çok hayatta kalıp daha çok ürüyor ve karmaşık sistemler evrimleşebiliyor.
Dünya adyabatik bir sistem olmadığı için geçerli değildir. Dünya her an Güneş'ten ısı alır ve enerjisi sürekli değişir.
Karmaşık canlıların düzen durumu yüksek seviyede olduğu için Entropiyi azalttıkları doğrudur. Fakat dünyada tüm canlı sistemler dışarıdan enerji aldığı için yaşamın devamlılığı ve evrimin termodinamiğin ikinci yasası ile uyuşmadığı söylenemez.
Termodinamiğin 2. yasası ve evrim zıtlığı daha önce de tartışılmış bir konudur.Hatta bu tartışmalardan sonra bazı kaynaklar ''Yaşamın Gerekleri'' başlıklı yaklaşık 100 kadar maddenin içine ''Entropiye karşı gelen'' ifadesini dahi eklemişlerdir.
Ancak bu düşüncenin temelinde bir kavram karmaşası yatar.
"Kapalı bir sistemin entropisi (düzensizliği) asla azalamaz; her zaman artmak zorundadır."
Yaşam kapalı bir sistem değildir.Örneğin yeni doğan bir bebeğin kullanabileceği enerji o bebeğin büyüdüğünde oluşan bireyin kullanabileceği enerjiden azdır.Yani bebek dışardan enerji almış ve entropiye karşı koymuştur.