Hemen, hiç zaman kaybetmeden, bu çarpıcı keşfinizi bir makaleye dökmenizi bekliyoruz. Hadi, hemen şimdi... Hatta size verdiğim bu cevabı okumayı bırakın, boş verin. Çünkü eğer bu iddianız ile ilgili, tek bir biliminsanının bile dikkatini çekecek tek bir cümle dahi yazabilirseniz bilim dünyası alt üst olacak, NASA acil bir toplantı yapacak, gecenin bir vakti helikopterden iplerle sarkan askerler sizi yatağınızdan alıp CIA'ya götüreceklerdir.
Sizin abarttığınız gibi ben de olayı abarttım biraz ama ne yazık ki bilim pek şaka kaldırmıyor. Bilim dünyası ve belirli bilim dalları üzerine kalıplaşmış espriler şakalar yok değil (Biri elini, tuvaletten çıkınca değil tuvalete girerken yıkıyorsa kimyacıdır) ama her şekilde bilim dünyasının başka birçok mecradan daha ciddi ve hatta sıkıcı olduğu bir gerçek.
Fakat yine de iddianız size, üzerine bir makale yazma sorumluluğu getiriyor. Hıristiyan evliliklerinde, bu evliliğe bir itirazı olan ya şimdi konuşsun ya da sonsuz dek sussun denir ya. Bu sizin iddianıza biraz denk düşüyor. Ya buyurun, iddianızı bilimsel gözlem, deney, hesaplama, veri vs.ye döküp makaleleştirin ya da böyle şakalaşalım.
Son olarak şunu söyleyeyim: Kimsenin, iddia ettiğiniz gibi karanlık enerjiyi savunduğu falan da yok. Karanlık enerji bir fikir, bir düşünce biçimi, bir iddia eğil. Savunulacak bir şey değil yani. Varlığı fark edilip kabul edilecek bir gerçek. Evrim gibi. Evrenin, kütleçekimi nedeni ile kendi içine çökmesi gerekirken beklenenin aksine genişlediği gibi. Bu genişlemeye sebep olan şeye bir isim vermişiz. Siz başka bir isim verebilirsiniz ama bunu yapmanıza gerek yok çünkü bir üstat bizi bu zahmetten kurtarmış, herkes de bunu kabul etmiş. Ve henüz yapısını bilmediğimiz bu enerji türü ile ilgili yapılan az miktarda tespit de evrenin mevcut dinamikleri ile uyumlu. Bu nedenle kimseler, karanlık enerjinin varlığı ya da yokluğu ile uğraşmıyor. Onu anlamaya çalışıyor. Muhtemelen siz bu çalışmaların aksi yönde bir iddiada bulunacak bir makale yazsanız yüksek olasılıkla bilim dünyası sizden pek sağlam gözlemler, hesaplamalar, veriler bekler. Elinizde böyle bir çalışma yok ise... Şakalaşmaya devam.
Einstein öğle saatlerinde kampüste bir meslektaşı ile karşılaşır. 2 dk ayaküstü sohbet edip yollarına devam ederler. Ve Einstein durup meslektaşına döner ve sorar. Ben o taraftan mı geliyordum bu taraftan mı? Meslektaşı gösterir. "Hmm, tamam. Yemeğimi yemişim o zaman".
Sağlıcakla... :)