Klasik Mantık mı, Bulanık Mantık mı?
Klasik mantık der ki:
> “Bir önerme ya doğrudur ya yanlıştır. Ortası yoktur.”
Ama evren öyle işlemiyor gibi görünüyor. Kuantum fiziğinde bir parçacık aynı anda hem burada hem orada olabilir Schrödinger’in kedisi hem ölü hem diri olabilir. Bu klasik mantığın “orta yoktur” ilkesine doğrudan aykırı.
Bulanık mantık (fuzzy logic) der ki:
> “Bir şey tamamen doğru ya da yanlış olmak zorunda değildir. %60 doğru, %40 yanlış olabilir.”
İşte bu, insan deneyimine ve evrenin bazı katmanlarına daha uygun geliyor gibi. Hava biraz soğuksa “soğuk” demen tamamen yanlış değil bu göreli. Sınırları net olmayan olaylar, doğada her yerde:
Gün geceye ne zaman döner? Hücre ne zaman "yaşam" kazanır? Su tam olarak kaç dereceyken “sıcak” olur?
Bu, bulanık mantığın gerçekliğe daha yakın olduğu anlamına geliyor oolabilir.Ama bu evrenin bulanık olduğu anlamına değil, bizim onu öyle algıladığımız anlamına da gelebilir.
Belirsizlik Evrenin Kendisinde mi, Yoksa Bizde mi?
Olay şudur
Evrenin yapısı mı bulanık, yoksa bizim algımız mı yetersiz?
Newton fiziğinde evren saattir: Net, kesin, deterministik. Kuantum fiziğinde ise belirsizlik vardır: Aynı anda bir parçacığın hem konumu hem momentumunu kesin bilemezsin (Heisenberg belirsizlik ilkesi).
Burada gerçek bir “bulanıklık” var gibi gözüküyor. Ama kimilerine göre bu belirsizlik evrenin kendisinde değil, bilgimizdeki sınırda.
Yani:
> Evren klasik olabilir, ama onu bulanık gören biziz. Ya da evren gerçekten bulanıksa, klasik mantık evrene değil, sadece insan aklına uyar.
Ara Değerler Var mı, Yok mu?
> "Bir şey %10 var olabilir mi? Ya vardır ya yoktur."
Bu, klasik mantığın çığlığı. Ama sana şunu sorayım. Sabah 06.57’de hava karanlık mı, aydınlık mı? Bir ülkenin sınırında yürürken ne zaman tam olarak "geçtin"?
Bu tür sorulara ya %100 doğru ya da %100 yanlış cevaplar veremeyiz. İşte bu yüzden "bulanık mantık", insan hayatına çok daha yakın duruyor. Hatta modern yapay zekâ sistemlerinde (örneğin çamaşır makineleri, trafik kontrol sistemleri) bile klasik mantık yetmiyor, bulanık mantık kullanılıyor. Ama bu, evrenin öyle olduğu anlamına gelmeyebilir. Bu, sadece bizim karmaşık durumları modellemek için öyle bir mantık uydurduğumuzu da gösterebilir.
Peki Hangisi Evrenin Gerçeği?
Evrenin temelinde ne sadece klasik mantık ne de sadece bulanık mantık vardır. Evren bir mantık sistemiyle inşa edilmiş değildir biz onun içine mantık yerleştiririz. herşeyi katagorileri ayırmaya bayılırız onun bir sonucudur bu.
Yani
Klasik mantık, evrenin deterministik yönlerini açıklar (örneğin fizik yasaları, termodinamik). Bulanık mantık, insan algısı ve evrenin "ara halleri" ile uğraşırken işe yarar.
Ama her iki sistem de bizim uydurmamızdır. Evren sadece olandır. Ne bulanık, ne net. O sadece işliyor. Biz anlamaya çalışırken onun üzerine sistemler dikiyoruz. Evren mantıklı değildir. Ama biz onu anlamak için mantık icat ettik. Klasik mantık, “kesinlik” arayan zihnin aracıdır. Bulanık mantık, “gerçek dünya bu kadar siyah-beyaz değil” diyen deneyimin sesidir. Ama her iki mantık türü de gerçeğin kendisi değil, sadece modelleridir.
Gerçeklik ne klasik mantığın kılıcına sığar, ne bulanık mantığın sisine… Gerçeklik, mantığın doğmasını zorunlu kılan, ama onunla asla tam anlamıyla kavranamayan şeydir.
Kaynaklar
- B. Rosenblum. (2011). Quantum Enigma: Physics Encounters Consciousness. ISBN: 9780199753819. Yayınevi: Oxford University Press.
- I. M. Copi. (2001). Introduction To Logic. ISBN: 9780131898349.