Rastgelelik ve değişken parametrelerde değişken sonuçların elde edilmesi ile resmen bir kaostur. Öngörülemez ve ideal olmayan bu evrenin ideal olan iki sacayağı Matematik ve Fizik ile ideale yakınlaştırarak saptamalar ve kanunlar ortaya koymaya çalışıyoruz. Zira Fizik, yasalarında anlık durumu ve alışılagelmiş reaksiyonların çözümlerini anlatır. Hiçbir anlık durum bildiren diyagramda (misalen) 0.00001 saniye açıklanmışsa birinci saniye açıklanamaz. Bunun ifadesi için yeni bir denklem yazılması gerekir. Bu denklem de yeni bir ideal hale getirme sürecidir.
Bilim aslında bu yüzden de dogmatik değildir. Deney ve gözlemle çürütülebilir yasalar içerir. Ancak tekrar denenmesi konusunda “zaman kaybetmek” istemiyoruz herhalde. Çok basit bir örnek vermek gerekirse;
Toriçelli deneyinde kullanılan tüp eşit aralıklara bölünmüştü ve 1 atmosfer basıncı 76 cmHg olarak ölçülmüştü. Peki bu deneyde tüp, hangi “ideal” araç gereçle eşit aralıklara bölünmüştü? Bu şartlar altında tüpte nasıl 76 cmHg çıkabilmiştir? Bu deney günümüz koşullarında tekrarlansaydı yeni sonuç ne olurdu ? Değişir miydi?
İşte bu anlamda Matematik ve Fizikle evreni açıklamaya çalışırken bir referansa, kaide noktasına ve bunun etrafında gelişen bir deney ortamına ihtiyaç duyuyoruz. Bir nevi ideale yakınlaştırıyoruz. Belki de Toriçelli deneyi günümüz koşullarında tekrar denenmiş olsa belki de 76 değil de 75,5 cmHg çıkacak.. Bilim dogmatik değil ama evren, kendisini açıklamaya çalışan bilim için fazlasıyla kaotik…
Faydalı olabileceğini düşündüğüm bir makale de ekleyim