Günümüz arkeolojisi, geçmiş insan toplumlarını ve kültürlerini maddi kalıntıları (eserler, yapılar, insan kalıntıları vb.) üzerinden, belirli bir bilimsel metodoloji ile anlamayı hedefler. Eski insanların motivasyonu ise genellikle bilimsel değil, dini, siyasi meşruiyet veya hazine avcılığı gibi pratik amaçlara dayanıyordu.
Tarihin İlk Arkeoloğu: Nabonidus
Bu konudaki en somut ve en çok atıf yapılan örnek, Yeni Babil İmparatorluğu'nun son kralı Nabonidus'tur (M.Ö. 556-539). Nabonidus, günümüz tarihçileri ve arkeologları tarafından sıklıkla "ilk arkeolog" olarak anılır.
• Ne Yaptı? Nabonidus, hüküm sürdüğü topraklardaki eski tapınakları restore etme konusunda tutkuluydu. Ancak bu restorasyonları keyfi olarak değil, tapınakların orijinal temellerini ve ilk kurucularının bıraktığı "temel yazıtlarını" bularak yapmak istiyordu. Bu amaçla, Sippar'daki Güneş Tanrısı Şamaş Tapınağı ve Harran'daki Ay Tanrısı Sin Tapınağı gibi yerlerde sistematik kazılar yaptırdı.
• Amacı Neydi? Onun amacı, bilimsel bir merak değildi. Tanrılara olan bağlılığını göstermek, tapınakları "doğru" bir şekilde restore etmek ve en önemlisi, kendi krallığını kendisinden binlerce yıl önce yaşamış büyük kralların (örneğin Akkadlı Naram-Sin) mirasına bağlayarak siyasi meşruiyetini güçlendirmekti.
• Neden "Arkeolog" Sayılıyor? Çünkü Nabonidus, bulgularını kaydetti. Kazılarda bulduğu Naram-Sin'in temel yazıtını anlatan ve bu keşfin tarihini (kendi hesaplamalarına göre 3.200 yıl önce) veren kil silindirler yazdırmıştır. Bu, bir "kazı raporu"nun ilkel bir formudur. Geçmişe yönelik bilinçli bir araştırma, bulguları belgeleme ve tarihlendirme çabası içerdiği için modern arkeolojinin bir öncüsü olarak kabul edilir.
Antik Yunan ve Roma'da Geçmişe Bakış
Yunanlar ve Romalılar da etraflarındaki daha eski kalıntılara (örneğin Miken saraylarının devasa "Kiklop" duvarlarına) hayranlık duyar ve bunları mitolojik kahramanlara veya devlere atfederlerdi.
• Pausanias (M.S. 2. yüzyıl): Romalı bir gezgin ve coğrafyacı olan Pausanias'ın "Yunanistan'ın Tanımı" (Periegesis Hellados) adlı eseri, adeta bir antik dönem arkeoloji rehberidir. Pausanias, Yunanistan'ı gezmiş, antik tapınakları, anıtları ve sanat eserlerini detaylı bir şekilde belgelemiş, onların tarihlerini ve onlarla ilgili yerel efsaneleri kaydetmiştir. Bu, mevcut kalıntıları anlama ve belgeleme çabasının önemli bir örneğidir.
• Koleksiyonculuk: Zengin Romalılar, Yunan sanatının klasik ve arkaik dönemlerine ait heykelleri ve eserleri toplama tutkusuna sahipti. Bu, estetik ve statü amaçlı bir koleksiyonculuk olsa da, geçmişin maddi kültürüne yönelik bir ilginin varlığını gösterir.
Kaynakça ve Referanslar
Bu bilgileri derlerken kullandığım ve sizin de başvurabileceğiniz temel kaynaklar şunlardır:
1. Ana Kaynak (Popüler ve Kapsamlı Anlatım)
Bu konuda en bilinen ve insani diliyle okuyucuyu yakalayan temel eserlerden biri C.W. Ceram'ın kitabıdır. Nabonidus örneği de dahil olmak üzere arkeolojinin macerasını harika bir dille anlatır.
• Kitap: Tanrılar, Mezarlar ve Bilginler: Arkeolojinin Romanı
• Orijinal Adı: Gods, Graves, and Scholars: The Story of Archaeology
• Yazar: C.W. Ceram (Kurt W. Marek'in takma adıdır)
• Türkçe Çevirmeni: Hayrullah Örs (Bu çeviri en bilinenidir, farklı çevirileri olabilir.)
• Yayınevi: Remzi Kitabevi.
• İlk Baskı Tarihi (Orijinal): 1949 (Bu tarih, kitabın ne kadar köklü bir klasik olduğunu gösterir.)
2. Akademik ve Teorik Kaynak
Arkeoloji tarihini daha akademik bir çerçevede ele alan ve antikacılıktan modern arkeolojiye geçişi detaylandıran önemli bir eserdir.
• Kitap: Tarihin Keşfi: Arkeolojinin Doğuşu
• Orijinal Adı: The Discovery of the Past: The Origins of Archaeology
• Yazar: Alain Schnapp
• Türkçe Çevirmenleri: Işın Gürbüz, Ali Berktay
• Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
• Yayın Tarihi (Türkçe Baskı): Genellikle 2000'li yıllarda çeşitli baskıları yapılmıştır. (Örn: 2018)
4. Birincil Kaynak
Nabonidus'un faaliyetlerine dair en temel kanıt, kendi yazdırdığı kil silindirlerdir.
• Eser: Nabonidus Silindiri (En bilinenleri Sippar ve Ur'da bulunanlardır.)
• Yazıldığı Tarih: M.Ö. 6. yüzyıl
• Bulunduğu Yer: Şu anda British Museum. Bu silindirler, Nabonidus'un kendi ağzından yaptığı "arkeolojik" çalışmaları anlatan birincil dereceden kanıtlardır.
Sonuç
Özetle, evet, eski insanlar da geçmişin izlerini sürüyor, kazılar yapıyor ve bulduklarını anlamlandırmaya çalışıyorlardı. Ancak onların bu çabası, modern bilimin nesnellik ve sistematiklik iddialarından uzaktı. Nabonidus'un dini ve siyasi meşruiyet arayışı, Romalıların estetik koleksiyonculuğu veya Yunanların mitolojik merakı, bugünkü arkeolojinin tohumlarını atmıştır. Bu, insanın yalnızca geleceği değil, aynı zamanda köklerini ve geçmişini anlama arzusunun ne kadar zamansız ve evrensel bir dürtü olduğunun en güzel kanıtıdır. Arkeoloji, modern bir disiplin olabilir ama arkasındaki merak, insanlık kadar eskidir. Ben şahsen kimsenin umursamadığı bir küp parçasını bile elime alırken hissettiğim duyguları açıklamam mümkün değil. Burada tarihin yanı sıra yaşanmışlığın ve insanlığın geleceğini hissederim saygılarımla.[1][2]
Kaynaklar
- : C.W. Ceram (Kurt W. Marek'in takma adıdır). (1949). Tanrılar, Mezarlar Ve Bilginler: Arkeolojinin Romanı (Gods, Graves, And Scholars: The Story Of Archaeology).
- Alain Schnapp. (2025). Tarihin Keşfi: Arkeolojinin Doğuşu (The Discovery Of The Past: The Origins Of Archaeology).