Merhaba bu sorunuza cevaben aşağıda Zehra Dökmen 'in Toplumsal Cinsiyet kitabından bazı kısımları doğrudan aktarıyorum.
"Freud'un erkek hastalarında gözlediği çocuk doğurmak, bir erkekten hamile kalmak, cinsel ilişkide kadın rolü almak gibi gizli istekler, tamamen erkek cinsel organına temellendirdiği kuramına uymaz. Bu nedenle Freud, kuramına yeni bir boyut eklemiştir (Fast, 1993): İki cinsiyetlilik. Freud, her insanda, doğumla başlayan ve yaşam boyu süren, biyolojik temelli kadınsı ve erkeksi bir yön bulunduğuna işaret etmiştir. Esasen bu iki cinsiyetliliğin hem kadında hem erkekte bulunduğunu ifade eder. Ancak, kızlar için iki cinsiyetlilikten zaten cinsiyet gelişimini kavramlaştırırken daha önce söz ettiği için, bu yeni iki cinsiyetlilik kuramını sadece erkeklere uygulamıştır. Bu iki cinsiyetliliğin kadınsı yönü, erkeklerde babayla ilişkilerinde kadın rolü alma istekleriyle ifade bulur. Bu durum, Freud'a göre, erkek hastalarının cinsiyet farklılığı ve ödipal dönem sorunlarıyla bağlantılıdır. Erkek çocukları erkek olduklarını fark ettiklerinde, kadınsılık önemli hale gelir, çünkü onlar erkek olarak kadınsı olma fırsatını kaçırırlar. Ödipal dönemde erkek çocuk-baba ilişkisi önemli hale geldiğinde, erkek çocuklar, bu dönemin erkeklik rekabetine girmeden önce babalarıyla kadın olarak ilişki kurmaya çabalarlar. Freud, çatışmanın bu yanlış çözümüne, erkek hastalarının klinik gözlemlerinde rastladığını belirtmiştir."
[1]
Kaynaklar
- Zehra Y. Dökmen. (2009). Toplumsal Cinsiyet. ISBN: 978-975-14-1384-0. Yayınevi: Remzi Kitabevi. sf: 45.