Bu oldukça güzel bir soru, aslında modern insan diyebileceğimiz Homo Sapiens'ler de bu farkındalık ortaya çıkmaya başlamıştır diyebiliriz. Sebebi birazda yerleşik hayatla ilgilidir, zira yerleşik hayata geçmeden önce kurulan sosyal ilişkiler çoğunlukla kar-zarar üzerineydi.
Evet Homo Sapiens'i bir kenara bırakacak olursak bile bir çok Homo türünün yada Homo'dan bağımsız bir çok canlıda grup halinde yaşarak, sosyal düzen kurallarıyla sağlanan bir hiyerarşiden bahsedebilmek mümkün. Ama altını çizmek istiyorum, bu sosyal bağlar çoğunlukla faydacılık üzerine kurulmaktaydı. İnsan ne vakit yerleşik hayata geçti ve yaşam hakkında gerçekten düşünmeye başladı o vakit aile mühim hale gelmeye başladı. Kabaca insan oğlu sorumluluklarını yerine getirdikten sonra tarladaki mahsulun olgunlaşmasını beklemeye başladı, artık insan temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda büyük bir enerji tasarrufuna sahip hale gelmiş ve kurduğu sosyal bağlar kar-zarar'dan uzaklaşıp daha medeni bir hale gelmeye başlamıştır.
Duygularımızın geçirdiği bu evrim ve fayda sağlamayan şeylere olan ilgi ve tutkumuzun artmasıyla birlikte insan yavrularına anlam yüklemeye başlamış olabilir. Bu yüzden doğan yavrular kendi kendisine bir dişilik mekanizması değilde, çiftleşme eyleminden ötürü oluştuğunu anlamamız kabaca tarıma geçiş ve medeniyetleşme tarihiyle uyuşmaktadır diyebiliriz.
Kaynaklar
- Afşar Timuçin. İlk Çağ Ahlakları.
- Alfred Adler. İnsan Tabiatını Tanıma.
- James C. Davis. İnsanın Hikayesi.