Eğer bu soru açısından bireyi ve doğayı esas alarak bir yaklaşım gelistirisek doğada ödüllendirme veya yararlanma sistemi vardır. Doğada türlerde Her birey bencil çıkarları için daha fazla ödül (haz) peşinde koşar. Üreme de dahil bir ödüle dayanır birey için. Çünkü bir çok türde cinsellik haz vericidir. Bireyin esas odaklandığı ve onu yönlendiren şey hazdır. Bir bitkinin meyvelerini diğer canlılara sunup tohumlarını saçması yayması bile çıkarcı ve yararlanmaya dair bir ilişkiye dayanır. Hatta Richard Dawkins üreme açısından bir adım daha konuyu ileri götürüp bencil gen teorisini ortaya atarak bir ebeveynin fedakarlık yaptığı yavrusuna olan tutumunun bile annenin genlerini yaymaktaki çıkarından kaynaklanan yavruya yaptığı gen yatırımının sonucu olduğunu ve genlerin canlıların bedenlerini haz/ödül sistemi yoluyla kullandığını ileri sürmektedir. Dawkinse göre canlının bedeni adeta konakçı genlerin kullandığı bir ölüm kalım makinesidir genler için. Kısacası doğada temel sistem ödüllerden daha çok yararlanmaya dair çıkarcı bencil bir sistemdir.
Bunları yazma sebebim erdem çıkarlar yerine ahlaki ilkelerin tercih edilmesi ve bu şekilde yapılan fedakarlıkla açıklanabilir. Erdemi tanımlarken bana sorarsanız bu nedenle doğadaki temel sistemi esas alarak bir tanım geliştirmek realiteye daha uygun olur. İnsanoğlu açısından tüm erdemsizlik örneklerinin özünde çıkarcı bireylerin kendi çıkarlarına dair onları yönlendiren dürtüleri olduğunu görebilir tespit edebiliriz. Bu durumda çıkarcı ilişkilerdeki tutumun erdem veya erdemsizliği belirleyebildiğini gösteriyor. Çünkü seçimlerin kökeninde ya ahlaki ilkeler yada çıkarlar olacaktır. Bir yanda ahlaki seçimler diğer yanda çıkarlar çoğu zmaan karşı karşıya gelecektir demektir.