Evrim, gelişimin biyolojik - genetik zeminlerini anlamaya yardımcı olur. Bilişsel süreçlerin de zemini olmakta evrimsel mekanizmalar.
Bilindışı, tehlikelere karşı SAVAŞ ya da KAÇ koduyla başa çıkmaya kodlanmış temel yazılımdır. Üreme ile birlikte bu temel yazılımın, yaşamda kalmaya programlandığını görüyoruz. Birey olarak tehlikelere karşı durmak, tür olarak üremeye devam etmek. Yani yaşamın devamı merkezde.
Bu açıdan bireyin yaşamda kalmak için avcı toplayıcı dönemde çalması, öldürmesi, gasp gibi günümüz için etik olmayan durumların gereklilik olduğunu görüyoruz. Mağarasında oturup kimseye karışmayan bireylerin genetik materyalinin elendiğine dair görüşler var. İşte en başta genetik olarak günümüzün etik olmayan yaşam şartlarına uyum sağlamış bireylerin torunları olmamız yönüyle, hala çok uç yüz kızartıcı suçlar bunca bilişsel sosyal insani değerlerin geliştiği bir dönemde dahi bitmemekte, halen işlenebilmekte. Tabii ki bilinçdışının rolü, suçları meşru kılmaz, ancak bir faktör olarak geçmişten gelen yaşamda kalmayla ilgili mirası gözden uzak tutamayız.
Belki komün yaşamın ilk döneminde her birey, popülasyonun yaşamda kalması için görevini yapması yönüyle ortalama eşit değerde olmalıydı. Ancak ego gibi kendini diğer bireylerden daha değerli, önemli, özel, üstün olduğu algısının daha çok kültürel evrimle ilgisi olabilir. Popülasyon sayısının genişlemesiyle, bireylerin belli konularda karar verme, yönlendirme görevlerini edinmesi, zamanla bilinmeyen konularda fikir beyan edebilme gibi diğer bireylerden farklı fikir-öngörü sunabilme gibi özel hissetme nedenleri oluşmuş olabilir. Bir konuyu diğer insanlardan daha iyi yapabiliyor olma algısı, sosyal yapı ve o sosyal yapı içinde kabul görme gibi temel düzeydeki ihtiyaçların karşılanmasını gerektirmekte gibi görünüyor. Çünkü kişinin birey olarak kendini diğerlerinden daha değerli hissedebilmesi için öncelikle kendisinin onaylanan bir birey olduğunu hissediyor olması gerek.
Aslında ego, kişiyi daha üretken ve öznel hale getiren bir zemindir. Ancak herhangi bir konuyu üstün biçimde başarabiliyor olma üzerinden kendini özel farklı önemli hissetme durumunu sorun haline getiren şey, bunu yönetemiyor olma hali. Kişi kendini önemli değerli hissedebilir, ancak bu durum, diğer bireyleri küçük görme hakkını vermez. İşte bu hakkı kendinde görme hali, kişinin egosunu yönetememesi yani soruna dönüşmüş halidir. Bu durum kültürel evrimin zemin hazırlayıp, bireyin kendi gelişim evriminde karşısına çıkan bireysel bir süreç gibi görünmekte. Bireyin bilişsel evriminde özbenlik - değer ilişkisini yönetme becerisi de diyebiliriz. Yönetemiyor olmak egoist dışavurum üretiyor olabilir.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Kaynak. (1 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 1 Mayıs 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı