Taksonomi tamamen canlıların tahmini soy ağaçları baz alınarak hazırlanır. Başka bir gezegende bulunacak olan canlı eğer dünyadaki canlılarla soy birliğine sahip değilse apayrı bir sınıflandırmaya sahip olacaktır.
Canlı tanımımıza uymuyorsa canlı değillerdir. Virüslerin de canlılarla benzer özellikleri var ama canlı olmadığını kabul ediyoruz. Ha keşiflerimiz canlı tanımımızı değiştirebilir ama unutulmamalı ki taksonomi için kullandığımız şemalar da isimler de canlı tanımımız da tamamen doğayı anlamak için uydurduğumuz kavramlar. Kavramları da kavramların tanımını da biz uyduruyoruz yeri geliyor daha işe yarar olanlarla değiştiriyoruz. Bunlar bizim daha doğrusu konu ile ilgili bilim adamlarının kabulleri. Canlıları işimize gelseydi soy ağaçlarına göre değil renklerine göre de sınıflandırabilirdik. Yaşadıkları bölgelere göre sınıflandırabilirdik. Canlı tanımımız bugün cansız olduğunu düşündüğümüz varlıkları içine alabilirdi. Zümrüt, orkinos ve kulak pamuğunun içinde bulunduğu ama plakların bulunmadığı bir takson olabilirdi... Yok çünkü neden olsun? İyi bir sebep olsaydı olurdu.
Başka bir gezegende hayat algımızı alt üst edecek birşeyler keşfetmek de harika olurdu. Çünkü kocaman evrenin içerisindeki tek bir gezegenin yüzeyine göre hayatı-canlılığı tanımlayabiliyoruz. Kalan dünyayı bilmeyen, minik bir adanın bir kaç yüz kişilik sakinlerinin insanlığı nasıl tanımlayacağını düşünsene. Belki biz onlardan da cahiliz. O ada sakinleri bir anda dünyanın kalanı hakkında bilgi edinseler iyi olmaz mıydı?