Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Berra Zeynep Çerçioğlu
Üye 20 saat önce 1 Cevap
1

Eğer bütün hücrelerimiz mitoz bölünme ile birbirinin aynısı ise neden gözümüz yada kulağımız birbirinden farklıdır?

  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 19 saat önce

Evet, kağıt üzerinde bütün hücrelerin o bildik mitoz fotokopisinden çıkma, yani hepsi aynı sıkıcı, upuzun genom metnini miras alıyor. Fabrika ayarı hepsi aynı yani, sanki seri üretim, ruhsuz bir memur ordusu gibi. Ama hücreler de anlaşılan "ben bu tekdüzeliğe gelemem arkadaş, biraz renk katalım şu işe" modunda takılıyor. Göz hücrelerin "ben dünyayı 4K Ultra HD, HDR destekli göreceğim, varsın diğerleri standart çözünürlükte takılsın banane" diye farklı bir yazılım paketini devreye sokarken, kulak hücrelerin de "o incecik fısıltıları bile duymam lazım, bana özel bir ses kartı ve ultra hassas mikrofonlar gerek" kafasında, kendi donanımını upgrade ediyor. İşte bu "herkese aynı standart metin ama herkes kendi yorumunu katsın, kendi sanatını icra etsin" durumuna da bilimde, biraz da karizmatik dursun diye, farklılaşmış gen ifadesi demişler. Bu işi de öyle kafalarına göre yapmıyorlar tabii; transkripsiyon faktörleri denen moleküler proje yöneticileri ve DNA'nın üzerine kondurulmuş epigenetik modifikasyonlar (yani o "bu geni aç, şunu sessize al, buraya da bir 'dikkat et, kırılır' etiketi yapıştıralım" minvalindeki ince ayarlar) sayesinde her hücre kendi özgün fenotipini, yani kendine has karizmasını ve işlevini buluyor. Yoksa göz yerine kulak, kulak yerine de ne bileyim, beklenmedik bir yerde bir adet şaşkın ve işlevsiz bir böbrek filizlenebilirdi; tam bir vücut içi "Acemi Ressamın Kâbusu" tablosu olurduk.

Bu hücrelerin "ben kimim, bu evrende benim misyonum ne?" diye derin varoluşsal sancılara girip kendi kaderini çizme olayı, yani farklılaşma hadisesi, gelişim biyolojisinin en absürt ama bir o kadar da takdire şayan stand-up gösterisi gibi. Düşünsene, tek bir zigot denen, gözle bile zor görünen bir proje başlangıcından yola çıkılıyor, sonra bir bakıyorsun içeride tam bir "organlar arası survivor" başlamış; her doku kendi adasını kurma peşinde. Morfojenler denen kimyasal sinyal dağıtıcıları, yani hücreler arası "alo, naber kanka, sen ne oldun?" mesajları ve hücrelerin birbirine attığı o karmaşık "komşu, sende durum ne, genleri ne zaman aktifliyorsun?" paslaşmaları, yani hücre-hücre etkileşimleri, bu devasa şantiyenin ustabaşıları gibi çalışıyor. Yoksa herkes kafasına göre takılsa, ortaya çıkan şey muhtemelen Picasso'nun en anlaşılmaz tablosuna benzerdi; estetik olabilir ama pek de "yaşamsal fonksiyonları yerine getirebilir" durumda olmazdı. Sonuçta retinandaki fotoreseptör hücrelerin, sanki en son çıkan akıllı telefon kamerasını kapmış gibi opsin genlerini sonuna kadar çalıştırırken, kokleandaki o narin mi narin mekanosensör tüy hücrelerin de kendi uzmanlık alanları olan özel iyon kanalları ve spesifik hücre iskeleti proteinleriyle en ufak bir çıtırtıyı bile "acaba yeni dedikodu mu var?" diye dinler hale geliyor. Yani, temel genetik kod aynı olsa da, hangi genlerin "bugün ben parlayacağım" diye sahneye çıkacağına karar verilmesiyle bu inanılmaz çeşitlilik ve işlevsellik ortaya çıkıyor. Biyoloji dediğin, aynı legolarla hem uzay gemisi hem de şato yapabilme sanatı; biraz dağınık ve "bunu da buraya mı koysak?" diye deneme yanılmayla çalışıyor gibi görünse de, sonuçları genelde "eh işte, idare eder"in çok ötesinde oluyor. Tabii, bu kadar incelikli bir doğal mühendisliği ve onun milyarlarca yıllık deneme-yanılma sürecini kavramak yerine, her şeyi altı günde olup bitmiş sihirli bir anlatıya sığdırmak daha az beyin yakan bir seçenek olsa gerek.

Tüm Reklamları Kapat

5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close