İnsan zihni, içinde bulunduğu habitattaki canlıları "ben merkezli" bir hiyerarşide görmek istediği için, kendini refere ederek nitelendirme yapmak arzusunda.
Şu açıdan bakalım, en zeki olarak görülen insan bireyi doğaya bırakılsa ne kadar süre yaşamda kalabilir, zeki olmaktan en uzak canlılar yüzyıllardır bunu başarabilmekte.
Ancak belli şartlar sağlandığında yaşamda kalabilen, fiziksel şartların dışında sayısız psikolojik sosyolojik vs gereksinimi bulunan bir tür, yaşam merkezli bakıldığında başarısız olarak bile değerlendirilebilir. Bilinç (prefrontak korteks) en geç oluşmuş ve "pahalı" evrimsel çıktılar. Bu nedenle kompleks ve çok fazla ihtiyaç barındırmakta.
İçinde bulunduğu yaşamsal sistemlere zarar veren, kendine zarar vermeyi -NORMAL- gören (sigara alkol şeker vb) bir zekanın en üstte bulunması, floranın parçası olup yaşamsal sistemleri destekleyen, kendine en faydalı yaşam standartlarında yaşayan türlerin zeka seviyelerinin en altta bulunması, doğru bir değerlendirme midir tekrar düşünmek, biraz daha yukarıdan bakmak gerekir.
Zeka düzeyinin artması, üzerinde bulunulan yaşam formlarını KORUMA, destekleme, güçlendirme gibi görevleri de barındırmaktadır. Gelişimin sağlandığı gezegeni yaşam için daha uygun noktalara taşımayı da gerektirmektedir. Sahip olunan zeka seviyesi bunların aksine kullanılıyor ise, bu zeka mıdır, yoksa yüksek hızı kontrol edememe gibi bir yetersizlik durumu mudur.
133 görüntülenme