Newton' a göre anında dehşet olaylar olurdu ama Einstein'a göre de böyle olurdu aslında bir kaç saniye farkla sadece.
Bunun sebebi; newton ın, maddelerin birbiri ile etkileşimini , 3 boyutlu doğrusal vektörler kümesinde, kuvvetlerin dengesi şeklinde açıklaması ve bunu şahane bir şekilde açıklamış tabi zamanın gözlem ve insanlık bilgi mirasına göre ama baştan sona sadece yetersiz değil yanlış bir teori.Çünkü böyle olsa idi asansörde aşşağı oğru ivmelenseydik ayaklarımız yerden kesilirdi durana kadar hiç basamazdık.Einstein bunu bulduğunda 'evreka' diye bağırsa yeridir.
Einstein maddeyi bize enerji ile anlatmış. Herşeyin kaynağı olduğunu düşündüğü, ışık diye adlandırdığımız,atomun içindeki en küçük parçacıkların enerji sıçraması.Bunların sıçramaları ışıma yaptığı için ışık dediğimiz görüntü oluşuyor.Bu enerji, evren kuramımızın sabiti olan ışık hızına ve evrendeki kütlemizle doğru orantılı..Zaman kavramını da bundan bağımsız düşünemeyiz çünkü zaman ve mekan ışığın sayesinde varlar ona göre. Şu ana kadar da aksini ispatlayan olmadı.
Einstein a göre uzay-zaman birbirine bağlı kompleks bir yapı bunu da integral hesabı ile diferansiyele etmiş matematiksel olarak. Muazzam!
İntegral hesabını analatik düzlemde eğri bir alanın altını hesaplamak için kullanırdık lise sorularında.Uzay-zaman da aynen böyle maddeler kütleleri doğrultusunda uzay-zamanda eğrisel bir konum oluşturular.Bu bağlamda bakarsak,gezegenlerin,güneşin,ayın,herşeyin dümdüz askıda duran bir şekilde değil de enerjilerine göre bir yer işgal ettiğini düşünelim.Tam olarak pofuduk koltuğa oturursun orası çökerya aynen öyle.Bu daha büyük çöküntü yapanla senin çöküntünün denge sağladığı bir konumda , bir devinim ve ötelenme yörüngesine sabitlenmese bile denge sağlanırımsı hale gelir.Muğlak bitirdim çünkü enerjinin konumu sürekli değişiyor evrende. Yıldızlar patlıyor,gezegenler yok oluyor,evren bile genişliyor. dalgalanmalar bizimde, yörünge dediğimiz inişli çıkışılı yolumuzu hep aynı olmasa da bir dengede tutuyor şimdilik.Bizim de diğer gezegenlerin de,uyduların da Güneş sisteminin patronu olan ,adı üstünde güzel yıldızımızın hakim çöküntüsünün, etrafında anbean bir yay gibi salınım hareketleri ile potansiyel ve kinetik enerji döngüsünden ve güneşimizin enerjisi ile çalışan motorlarımız hiç de doğrusal olmayan yörüngemizde hareketlerimizi sağlıyor.Enerjinin korunumu yasası ile de güneşten gelen ışık bizden uzak noktalara aynı hız ile gitmesi zamanın algısının her yerde farklı olması ile açıklanabilir.O yüzden einstein diyor ki, enerji ile uzay-zaman arasında bir görecelilik var.
O zaman ayın kütlesi şimdikinden fazla olsa yani bizimki kadar ve bu kadar yakında iken bu üçlü dengeli yapıyı tamamen bozması kaçınılmaz olurdu.Gelgit olaylarının sebebi de bu 3lü denge, aramızda ki bu salınım hareketlerimiz.(aslında evrenin dengesi)
Ay üzerinde, Güneş ile Bizim baskın çekim etkilerimizin, Ay'ı, bizim uydumuz olacağı konumda dengede tutması için; Ay'ın, doğal olarak, O 'nun bizim etrafımızda döngü süresi ile kendi bir turunu tamamlama süresinin eşit olması ile mümkündür .Umarım anlatabilmişimdir 3 boyutlu hayal edebilmeniz için lafı biraz uzattım ama bunun en büyük sebebi gerçek olana bir adım daha yaklaşmanın heyecanından olmalı!Einstein'ın bizi ışık hızına çıkarması bile yetmedi fakat doğru yolda olduğumuzu bir kere daha gösterdi..