Evren'in oluşmasıyla Hidrojen atomları ortalığa saçıldı, işte bu hidrojenlerin bazılarının bir araya gelmesi yada nötronlarla birleşmesiyle küçük helyum atomları oluşmaya başladı.
Helyum atomları atom çekimi sayesinde atomları toparlamaya başlamış, sonunda öylesine büyük bir hale geliyorlar ki içlerindeki basınç kendi üzerlerinde çok yüksek bir sıcaklık oluşmasına sebep oluyor. Burada bahsettiğim güneşimiz ancak aynı senaryoyu milyonlarca yıldıza uyarlamak mümkündür. Ayrıca bahsedilen sıcaklar ise milyonlarca derece, bu sıcaklıkta Helyum atomları birleşmeye başlıyor.
Karbon, silisyum, demir gibi atomlar bu birleşmelerden yalnızca bir kaçı. Tabiki oluşan bu atomlar yine bir arada yoğun bir basınç altındalar, sonrasında içerisinde bulundukları güneşin yakıtı bitiyor ve güneş kendi içerisine çökmeye başlıyor. Güneşi bir arada tutan enerji yok oluyor, öylesine bir kütle ki bu enerjinin bitmesiyle kendi üzerine çökmeye başlıyor. Çöktüğü zamanda ise yoğunluk arttığı için sıcaklık dahada yükseliyor ve patlama meydana geliyor. İşte bu olay bir Süper Nova'nın kendisinden başka bir şey değil. Bu patlama sırasında ulaşılan enerji demirden sonraki daha iri elementleri oluşturuyor. Ve o yoğun materyaller adeta bir toz bulutu olarak evrende yayılıyor.
Bu toz bulutunda, kütle çekim yasası sayesinde yavaş yavaş toparlanmalar başlıyor. Saçılan materyallerin kütlesi ve boyutları düşünülünce katrilyonlarca çarpışmanın çok kısa sürede gerçekleşmesini hayal etmek bile muntazam zor bir iştir. Bu çarpışmalarda bugün gezegenlerin ve birçok gök cisminden aşina olduğumuz dönme hareketleride ortaya çıkmaktadır. Dönme hareketine başlayan gök cisimleri ise dönmeyenlere göre daha avantajlı bir konumda oluyor. Çünkü dönen cisimler daha yüksek bir momentum kuvvetine sahip oluyor. Ve kuvvetler sayesinde toparlanmayı başaran iri kütleler toparlanarak bugün bildiğimiz gezegen ve diğer serbest uzay cisimlerini oluşturmaya başlıyor.
Bunu iki basit örnek ile açıklayabilirim; darma duman olmuş bir salçanın ağzını kapatıp hızla çevirirseniz kapağı açtığınızda kusursuza yakın bir şekilde salçanın homojen dağıldığını görürsünüz. Diğer bir örnek ise mutfakta hamur yapmanızdır; tezgahın üzerine un döküp ardından yumurta-süt-vb. karışımını üstüne atarsınız ve iyice yoğurup çevirip sonunda yuvarlak bir hamur elde edersiniz.
Kabaca güneş sistemindeki göçk cisimlerinin oluşumu böyle; ancak dünyanın bugün ki formuna gelmesi ise başka bir sorunun konusu.
Kaynaklar
- ?. (2018). Our Solar System. NASA. | Arşiv Bağlantısı
- ?. Dünyanın Oluşumu. Alındığı Tarih: 16 Ocak 2024. Alındığı Yer: Khan Academy | Arşiv Bağlantısı
- ASU News Release. New Theory Proposed For Solar System Formation. Alındığı Tarih: 16 Ocak 2024. Alındığı Yer: Universe Today | Arşiv Bağlantısı