Bu soru yaşamın şekillendiği yıldız sistemi, gezegen ve iklim şartları ile doğrudan alakalıdır. Ayrıca her şeyden önce bu yaratıkların canlılık tanımına uyduğuna emin olmalıyız. Canlı olmaları bile bizimle birçok ortak özelliklerinin olduğunu gösterir [1] fakat bu cevap yeterli değil.
Yakınsak evrim sayesinde uzaylı yaşam formları ile bizim ortak noktalarımızın (canlılığın temel gereksinimleri dışında) neler olabileceğini az da olsa tahmin edebiliriz. Yakınsak evrim farklı canlı popülasyonlarının benzer koşullar ve secilim baskıları altında benzer özellikler geliştirmelerine denir.[2] Yakınsak evrimin popüler bir örneği, farklı canlı türlerinde birbirinden bağımsız bir şekilde gelişen kanat yapılarıdır. Son ortak ataları kanatsız bir canlı olduğu halde hem kuşlar hem de yarasalar evrimlerinin sonraki dönemlerinde birbirlerinden bağımsız şekilde kanatlar geliştirerek güçlü uçuş yeteneğine sahip olmuşlardır.
Tamamen ayrı gezegenlerde olsak da doğa yasaları hepimiz için aynı şekilde işleyecektir. Varsaydığımız bu yaşam formları da bizler gibi etraflarını algılayabilecekleri bizdeki duyu organlarına benzer yapılar geliştirmiş olabilirler, farklı gezegenlerdeki bu canlıların atalarının da kendi yıldızından gelen fotonlara karşı duyarlı olacakları bir takım adaptasyonlara uğramış olması oldukça olası. Bu canlılar bilinç kazanmalarına yol açacak bir evrim sürecinden de geçmiş olabilirler fakat böyle olmasının hiçbir zorunluluğu yok, evrim bilinçli varlıklar üretmek için çalışmıyor bunu anlamak gerek.
Yine de uzayın derinliklerinde bizlerle benzer özelliklere sahip canlıların varolma ihtimali heyecan verici ve biraz da ürpertici.
Kaynaklar
- H. Ertan. Canlılık Nasıl Başladı? Canlılığın Kökeni Üzerine Bilimsel Varsayımlar Ve Spekülasyonlar.... (5 Eylül 2020). Alındığı Yer: Evrim Ağacı doi: 10.47023/ea.bilim.9292. | Arşiv Bağlantısı
- Wikipedia. Independent Evolution Of Similar Features In Species Of Different Lineages; Creates Analogous Structures. (9 Eylül 2002). Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı