Merhabalar, heisenberg belirsizlik ilkesi bize elektronun momentum ve konumunun aynı anda tam doğrulukta bilinemez olduğunu söyler. Öyle ki bir parçacığın konumunu ölçerek yerini tespit edebiliriz. Ancak, bunun için parçacığa foton ve elektron gibi başka parçacıklar göndermemiz lazım ki görmek istediğimiz parçacıktan sekip detektörlerimize yansısınlar. Biz de böylece konumunu görelim.
Oysa parçacığın konumunu ölçmeye kalktığınızda onunla fiziksel etkileşime giriyor ve haliyle momentumunu değiştiriyoruz. Bu da konum ölçümünün isabetliliğine ters orantılıdır; yani bir parçacığın konumunu ne kadar kesin bilirseniz momentumunu o kadar az bilirsiniz; çünkü ölçüm esnasında hızını istemeden de olsa değiştiriyorsunuz. Belirsizlik budur. Diyeceklerimi daha iyi anlaman için öncelikle çift yarık deneyini bilmemiz lazım. Bunu özetleyecek olursak, yarıklara demir bilyeler fırlatılıyor diğer tarafta(duvarda) çıkan izdüşüm 2 tane düz bir çizgi. Daha sonra dalgalar yarıklardan geciyor yarıklardan geçtikten sonra ise birbirleriyle etkileşime girip duvarda girişim deseni oluşturuyor. Sonra tek bir yarıktan elektron geçiyor ve duvarda düz bir çizgi oluşturuyor bunu çift yarıklarla deniyoruz ve gördüğümüz ise girişim deseni oluyor.
Elektronların hangi yarıktan geçmesini bilmemiz için gözlemci koyduk elektronun hangi yarıktan geçtiğini öğrendik fakat bu sefer girişim deseni yerine 2 düz parça elde ettik yani çift yarık deneyinde elektronu izlediğiniz zaman parçacık izlemediğiniz zaman ise girişim deseni oluşturuyordu. Bu Fizikçiler için akılalmaz birşeydi ancak sonuç gözler önündeydi elektronlar sanki bilinçleri varmış gibi hareket ediyordu(böyle bir durum söz konusu olamaz çünkü bilinç için sinir hücreleri gerekmekte.) Bu deneyin sonuçlarına yönelik birden fazla yorum var ancak kopenhang yorumuna özellikle değineceğim
Kopehang yorumu
Bu yorum çift yarık deneyinin sonuçlarına, Niels Bohr ve öğrencisi Heisenberg tarafından yapılan bir yorumdur. Bu yorum bu sonucu dalga fonksiyonunun çökmesiyle açıklar. Yani bir gözlemci gözlem yaptığı zaman duvarda iki çift çizgi yapmadığı zamanda duvarda girişim deseni sonucunu alıyordu, gözlemci gözlem yaptığı zaman kuantum olasılıkları olarak var olan dalga fonksiyonları tek bir olasılığa iner ve böylece olasılıklar dağılımı, tek bir olasılığın gerçek olması haline gelir.
Ölçüm problemi: özetle aynı deneyde elektronlar izlenmediği zaman dalga gibi davranıyor izlendiği zaman ise parçacık gibi davranıyor ölçüm yaptığımız zaman elektronlar haraket değiştiriyor işte bu probleme de ölçüm problemi adı verilmiştir.
dolanık parçacıkların çevrelerindeki diğer parçacıklarla doğal etkileşimi de "dekoherans" denen bir olaya ve dolayısıyla dolanıklığın bozulmasına neden olabilir. Zaten başlangıçta "uzak mesafelerde de belirsizliğin korunabilmesi için özel şartların sağlanması gerekir" deme nedenimiz de budur. Eğer ortamda çok sayıda diğer parçacık varsa, kuantum durumu belirsiz olan parçacık, bu diğer parçacıklardan biriyle etkileşerek dekoheransa uğrayacaktır ve dalga fonksiyonu çökecektir.
Cevabın özetine gelecek olursak ünlü schordingerin kedi deneyi ile açıklamakta fayda var kutu içine radyasyon ve kedi koyuluyor o kutuyu kapatıp bekliyorlar açmadan önce, kedi ya ölü ya diridir burda birden fazla olasılık vardır ancak açtığımız zaman kedinin diri yada ölü olduğu net bir şekilde gösteriliyor. Gözlem sayesinde birden fazla olan olasılık tek bir olasılığa indirgeniyor. Yani ölçüm/gözlem yapmak kuantum süperpozisyonunu bozuyor.
Kaynaklar
- Marianne. (2022). Çift Yarık Deneyi. .. | Arşiv Bağlantısı
- Sean Carroll. (2019). Kuantum Olasılıkları. .. | Arşiv Bağlantısı
- Kozan Demircan. (2019). Belirsizlik Ilkesi Yanlış Mı. .. | Arşiv Bağlantısı
- Çağrı Mert Bakırcı. (2022). Kuantum Dolanıklığı Nedir? - Evrim Ağacı Soru Cevap. .. | Arşiv Bağlantısı
- Çağrı Mert Bakırcı. (2021). Kuantum Yorumları. .. | Arşiv Bağlantısı