Evrim konusundaki en büyük yanılgılardan birisi evrimin bir amaca ulaşmaya çalıştığıdır, ki o amaç da genelde insanoğludur. Oysa bu büyük bir yanılgıdır ve bizim akıllı varlıklar olarak evrilmemiz sadece bir sonuçtan ibarettir. Daha zeki atalarımızın daha iyi saklanması, daha çok yaşaması ve daha çok yavru üretmesi sonucu seçilmiş bir özelliktir.
Bu kapsamda konuya yaklaştığımızda evrimin akıllı bir tür yaratmasının da şansa bağlı olduğu anlaşılır. Dinozorlar gelirsek, onların akıldan çok daha farklı bir avantajı vardı: boyut olarak çok büyüktüler ve diğer türlerle yiyecek açısından rekabet etmeleri çok daha az gerekiyordu. Bu adaptasyon onlar için oldukça yeterliydi; avlanmalarını, yaşamalarını ve üremelerini kolaylaştırıyordu. Evet belki aralarından birisinde zekayı arttırıcı bir mutasyonun görülmesi türde o tarz bir seçilim görülmesine yol açabilirdi ancak mutasyonların faydalı olma ihtimallerinin ne kadar az olduğu düşünülürse bunun da bir şans meselesi olduğu anlaşılacaktır. Onlarda bu tarz bir mutasyon gerçekleşmedi veya gerçekleştiyse bile kalıcı olamadı-en azından benim bildiğim kadarıyla- bu sebeple onlara o kadar da zeki diyemiyoruz.
Aslında kısaca özetlemek gerekirse demek istediğim evrimin bir türde neden gerçekleştiğinin veya gerçekleşmediğinin sorulmasının çok da doğru olmadığı. Evet, evrimleşmenin olup olmayacağı veya hangi yöne doğru ilerleyeceği tahmin edilebilir ancak bunların hepsi bir olasılık belirtir. Havaya atılan paranın neden yazı gelmediği sorulabilir ancak buna sadece bir olasılıkla veya fiziksel güçlerin etkisiyle cevap verilebilir. Bu konu benzer şekilde olasılıkla veya çevresel evrim mekanizmalarıyla cevaplandırılabilir ancak bu da sadece bir olasılığı ve beklentiyi ifade edecektir çünkü dinozorların bütün ekosistemle olan etkileşimlerini, tür içi çiftleşme rekabetini, yiyecek bulma veya üreme ihtimalini ve çok daha fazlasını bilmek; i[2]mkansıza yakın olacaktır.
Kaynaklar
- N. A. Campbell, et al. (2013). Campbell - Biyoloji. ISBN: 9786053551478. Yayınevi: Palme.