Olası bir Yaratıcının varlığı halinde insani değerleri ortaya çıkaran akıl ve vicdan (kalp) gibi olgular evrensel dinin taa kendisidir. Önemli olan aklı ve vicdanı ahlaki ve erdemli değerler çerçevesinde kullanabilmektir. İşte değişmez din (bilgi sistemi) budur. Eğer gerçekten bir Yaratıcı varsa Bu bilgi sistemi evrenin kalbine yerleştirilmiş olmalı. Aksi halde insanların anladığı bir biçimde gelenekçi/kültürel dinden gerçek dinin kendisi olarak bahsedemeyiz. Gerçek olası bir Yaratıcının varlığı halinde insanların çizdiği kavramsal sınırlar, yada taktıkları isimler değil bilginin gerçek özü geçerli olacaktır. İnsanlar din deyince evrensel bir bilgiyi değil gelenekçi bir kavramsal çerçeveyi anlarlar. Olası bir gerçek Yaratıcı halinde bunun gerçek dinle ilgisi yoktur.
Bu çerçevede bahsettiğim evrensel dinin anlamına ve bilgi sistemine göre din olmadan evrensel bir bilgi ve ahlak var olamaz. Unutmamak gerekir ki ahlaki ve erdemi aklın ve kabin hükmü var eder. Bunu çok iyi biliyoruz. Olası bir Yaratıcının insana verdiği akıl ve kalp bu açıdan Onun dininin (bilgi sisteminin) ana kaynağıdır. Hayvani doğamızla insanı doğamızın çatışması da zaten ancak bu evrensel anlamdaki dinle (bilgi sistemi ile) ortaya çıkar. Ahlaki üstün değerlerle bedenin çıkarları ve istekleri çatışma haline girer. Akıl olmadan zaten inanç da var olamaz. İnanmak yada inanmamak aklî bir değerlendirmenin ürünü ve sonucudur. İnsanların gelenekçi taklitçilikle bir inancı çevresinden devralmış olması akıl ve kalbi ile gerçekten bizzat tasdik etmedikçe gerçek bir inanç değil taklitçi bir inanç olur ki böyle bir inancın gerçek inanç olmama (yani sözde bir inanç olma olasılığı) olasılığı vardır. Çarpıtılmış ve özünden sapmış bir din anlayışının çok çok büyük bir çoğunluk tarafından kabul ediliyor olması da hiç bir referans alınabilirlik için kriter de değildir. Diğer insanların durumunun bu durumda insanı yanıltmaması gerekir.
Kısacası bahsettiğim anlamda din olmadan ahlak var olamaz. Ama bu sizin dinden ne anladığınıza bağlı. Yukarıdaki açıkladığım evrensel din ve bilgi sistemine göre kimin dinsiz kimin dindar olduğu insanların değerlendirebileceği bir konu değildir. Bu evrenin olası bir Yaratıcısının yarattığı sistemin şartlarının ve kurallarının belirlediği ve kişinin benlik durumuna bağlı olarak belirlenecek bir durum olacaktır. İnsanların hükmünün bu anlamda hiç bir geçerliliği olmayacaktır.