İster yavaş yavaş ister daha hızlı bir sürece dayansın şuanda bilinen net birşey var ki beyinde dil edimini için özelleşmiş bir yapı yada alan var. Hatta dile dair özel genetik bir yapı var. Mesela foxp2 geni gibi. Ancak şunu da belirtmem gerekir ki Noam tam olarak bahsettiğiniz gibi bir durumu kastediyor diyemeyiz. O daha çok evrim dışı bir mutasyon (mesela kozmik ışınlara bağlı gerçekleşmiş olabilecek) ile dil edinme sürecine dair mekanizmaların başlangıcı olduğu gibi birşeyi kast ediyor sanırım. Bu konuda zaten ifadelerine bakarsanız kesin bir kanıdan ziyade tahmin de bulunuyor. Burada 'evrim dışı" derken evrimin seçilim mekanizması dışında gerçekleşen bir mutasyona bağlı süreç kastedilir diyebiliriz. Bunu da bu şekilde düşünme sebebini kendisinden direk alıntı yaparsak " en benzer sistemlerin dil bakımından hiçbir evrimsel tarihi paylaşmadığımız böceklerde ve kuşlarda bulunması ilginçtir. Görece daha yakın bir evrimsel geçmişi paylaştığımız canlılara, örneğin primatlara baktığımızda ise ilginç benzerlikler taşıyan neredeyse hiçbir şey bulamazsınız. Bu da dil yetisinin şaşırtıcı ve beklenmedik bir şekilde biyolojik olarak yalıtılmış olduğunu gösterir."[1] der. Dile dair süreci evrim dışı olarak değerlendirme sebebi de özünde bu gibi gerekçelere dayanıyor anlaşılan.
Kaynaklar
- N. Chomsky. (2014). Dilin Mimarisi. ISBN: 9786054787418.