Eğer insanların kullandığı, iletişim yöntemi olarak dilden bahsediyor isek çok kısa bir cevap verebiliriz buna... Evrimsel olarak insan, dillerden eskidir. Yani insan henüz dili keşfetmemiş ya da kullanmıyor iken düşünüyor olmalı. Olmalı ki belirli eylem, nesne, olay, görüntü ve imgeleri seslerle ifade etmeyi akıl etsin ya da buna ihtiyaç duysun.
Ama size bambaşka ve kafa karıştırıcı bir örnek vereceğim ve aslında cevap değil, üzerinize düşünmenizin gerekebileceği başka bir soru sunacağım:
Sinema tarihinin en önemli kuramcılarından Rudolf Arnheim, insanın, fotoğraflarla ve görüntülerle düşündüğünü söyler. Yani atıyorum ben bir nesnenin adını söylediğimde, "bulut" dediğimde sizin aklınıza bir bulut görüntüsü ya da fotoğrafı gelir. Birinin size "bulut" kelimesini söylemesi (ses ve dil) ya da Türkçe olarak bir kağıda yazılmış "bulut" kelimesi (yazı ve dil) gelmez. Ve sinemanın da keşfedilmiş son ve en etkili dil olduğu gerçeğini bu iddiaya dayandırır. "Eve gidiyorum" dediğimde zihninizde sokak, ev, yürüyen bir insan gelir. Yine sesle ya da yazıyla bunu görmezsiniz. Bu bence muhteşem bir tespit.
Ve aslında sinema da bir dildir. Size sırası ile caddede hızla giden bir otomobil ve sokakta koşan bir çocuk göstersem hemen endişelenirsiniz. O iki görüntü arasında olası en yakın ilişkiyi kurarsınız. Buna sinemada "Kuleşov Kurgusu" diyoruz. Buna gör sinemada hiç ses olmadan, sadece görüntülerle her şeyi anlatabilirsiniz ki zaten ses sinemaya, keşfedilişinden 32 yıl sonra girmiştir.
Bu anlamda insan, kelimelerden ve seslerden oluşmayan diller olmadan düşünebiliyor olsa gerek. Dediğim gibi, doğada bahsettiğimiz anlamda dil yok. İnsan da dilleri keşfetmeden önce de düşünüyordu. Ama bu noktada dilin kapsamının ne olup olmadığını incelemeniz gerekiyor gibi. Kelimelerin ve seslerin olmadığı dilleri de soru kapsamında kabul edecek isek sorunuz çok daha geniş bir alana yayılıyor.