Bir karşılığı yok. Olması gerekiyor mu, gerekmiyor mu ekonomistler ve yeni nesil yatırımcılar arasında bir tartışma konusu ama mantığı şu:
Benim 10 kriptoparam var. Sizin de 10 domatesiniz var. 1 domates, 1 kriptopara.
Normalde siz bana bir domates sattığınızda, 1 Türk Lirası isteyecektiniz diyelim. O parayı değerli kılan ne? Arkasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti (ve mesela Merkez Bankası olması). Bir zamanlar altına bağlıydı ama böyle olması da şart değil. Örneğin Amerikan Doları onlarca yıldır altına bağlı değil. Bu, değerini değiştirmiyor. Arkasında ABD Hükümeti'nin ve ABD Hazinesi'nin olduğunu bilmek, Dünya'nın her yerinde geçerli olacağını bilmek yetiyor. Burada işin derinine inilirse, "herkesin değerli olduğunu kabul etmesi" gibi psikolojik ve tarihsel faktörlere kadar takip edebiliriz. O kağıt parçasına özünde "değer" katan hiçbir şey yok. Parayı temsil eden kağıtla ev inşa edemezsiniz, karnınızı doyuramazsınız. Ancak o kağıt parçasının bir değeri olduğu fikri toplum genelinde ve resmi olarak kabul gördüğü sürece, o 1 TL'nin belli bir değeri var. Bu değer zamanla değişebilir (enflasyon veya kur gibi nedenlerle), ama o 1 TL, sizin A4 kağıttan keseceğiniz aynı boyuttaki ve hamurdaki bir parçadan bu nedenle değerli.
Şimdi, diyelim ki kriptoparaların 10. yılında değiliz de 100. yılındayız. Her yerde kullanılıyor, kimseye garip bile gelmiyor. Bu durumda 1 kriptopara ile domates almakta bir anormallik yok.
Ama sorunuz halen geçerli: Toplum genelinde kabul görmesi, ona bir değer/geçerlilik kazandırır ama 1 TL alsam bana garantiyi devlet verecek. 1 kriptopara aldığımda bana garantiyi veren kim?
Burada blokzincir denen teknoloji devreye giriyor (mantığını öğrenmek isterseniz bu video serisinde anlattım). Ama blokzincirin çok detayına girmeden de anlamak mümkün: Bir an devlet veya Merkez Bankası garantisini unutalım ve eski çağlardaki gibi düşünelim: Bir "takası" ("alışverişi") geçerli kılan, garantisini veren neydi? Kişilerin birbirine güvenmesi, o anda verilen malın karşılığında bir diğer malın alınması. Ama bazı malları anlık olarak takas etmek imkansız. Örneğin bir gemi alacaksanız, henüz gemi inşa edilmemiş olabilir; ama inşaatını yapacakların önden paraya (veya mala) ihtiyacı olabilir. Bu durumda siz önden malı/parayı verdiğinizde, sonradan gemiyi alabileceğinizin bir "garantisi" olmalı.
Diyelim ki devlete, orduya, vs. güvenmek istemiyorsunuz. Bunu nasıl çözerdiniz? En etkili yollardan biri, ticaret yaptığınız kişinin bütün geçmiş, gelecek ve potansiyel müşterilerine o takası not ettirmek olurdu. Böylece eğer tüccar bir "çakallık" yapacak olursa, bütün müşterilerini yitirirdi. Bu, onu sözünde durmaya zorlardı.
Şimdi, bir tüccarın arkadaşlarını ve potansiyel müşterilerini tanımıyorsak ne yapabiliriz? Ticaret yapmak isteyen herkese, yapılacak alışverişlerin baştan sona, eksiksiz bir listesini tutma hakkı verebiliriz. Örneğin ben sizden 1 domates alacaksam, parayı şimdi veremeyecek olsam bile "Çağrı, Hasan'dan 1 kriptopara karşılığında 1 domates aldı." bilgisini yüzlerce, binlerce, on binlerce kişinin not ettiğini düşünün. Ben o not tutucuların hepsini zokaya düşürüp de yanıma çekemem. Kimi Çin'de, kimi Brezilya'da, kimi Afrika'da, kimi Avrupa'da, kimi Türkiye'de on binlerce kişi... Dolayısıyla biz, ticaretimizi tüm "not tutuculara" ilan ettiğimiz anda, o not kayıtlara düşüyor ve ben size, siz bana mükellef oluyorsunuz.
Normalde biri borcunu ödemezse veya ticarette usulsüzlük yaparsa hukuk, kolluk kuvvetleri ve ileri durumlarda ordu gibi güç yoluyla o borç alınır ve ceza kesilir. Kriptoparalarda ise bu garantiyi sağlayan, tek bir devlet, tek bir hukuk, tek bir kolluk gücü değil, bütün Dünya'da o kriptoparaya ait bütün işlemleri tek tek not eden kişiler (bilgisayarlar). İşte bu nedenle kriptoparada güven, merkezi değil, dağıtık halde deniyor. Böylece tek bir gücün kontrol etmesi çok zor veya imkansız hale geliyor.
Tabii vadeli bir ticaret örneği verdim az önce ("domatesi al, parayı sonra ver" gibi). Ama eğer sizin cüzdanınız da, benim cüzdanım da bu dağıtılmış sisteme bağlıysa, biz ticaretimizi ilân ettiğimiz anda benim cüzdanımdaki para sizin cüzdanınıza yazılmış oluyor. Böylece ortada bir kağıt el değiştirmiyor olsa da, herkesin cüzdanları sisteme kayıtlı olduğu ve her birindeki bütün işlemler o cüzdan yaratıldıktan sonra şu ana kadar ve sonsuza dek takip edildiği için ve bağımsız on binlerce taraf bu işlemleri tek tek tutup, birbirleriyle kıyaslayabildikleri için, kimse sistemi kandıramıyor.
Tabii bu basitleştirilmiş örnek, bazı şeyleri anlamayı zorlaştırabilir: Nasıl oluyor da Dünya çapında her an olan yüz binlerce işlem, on binlerce kişi tarafından kaydedilebilir (cevap: bilgisayarlarımız çok hızlı)? Neden bu kişiler bu zahmete giriyorlar (cevap: onlar bu not tutma işlemleri karşılığı her işlemden bir miktar para kazanıyorlar)? Bu ve bunun gibi soruların cevapları, sistemin teknolojik detaylarında yatıyor.
Ama basitçe, sizin sorunuza cevaben, kriptoparalar çalışıyor, çünkü:
- Yeterince insan onların değeri olduğuna inanıyor ve buna göre davranıyor,
- Güvenliği ve garantiyi sağlayan devletler, bankalar ve kolluk kuvvetleri değil; kolayca kırılması mümkün olmayan kriptografik sistemlere dayalı ve on binlerce kişiye dağıtılmış bir sistem.
Bu şartlar sağlandıktan sonra, Microsoft "Ben bilgisayarlarımı kriptopara ile satacağım." dediği anda iş bitmiş oluyor. Siz, o bilgisayarı alırken, 1000 para yerine, 1000 kriptopara veriyorsunuz. Microsoft da biliyor ki bir mal almak isteyecek olsa, illa para kullanması şart değil, o hammaddeleri (veya ihtiyacı olan şey her neyse onu) kriptopara ile de alabilecekler. Bu durumda Microsoft'u endişelendiren bir durum yok, ister para olsun, ister kriptopara.
İşte bu nedenle de kriptoparaların yaygınlaşması ve daha geniş kabul görmesi, bu alana ilgi duyanlar için önemli. Microsoft (veya Tesla) kriptopara ile satış yaptığında, eğer bu parayı başka yerde kullanamayacaksa, sadece yatırım aracı olarak görebilecektir (ileride değeri daha çok olur ümidiyle kriptopara kabul edecektir). Ama kendi ihtiyaçlarını da kriptopara ile ödeyebilirlerse, kriptoparanın paradan hiçbir farkı kalmıyor (ve paranın yarattığı birçok sorunu çözüyor, kendince 1-2 problem de yaratıyor).