Evet kovar hatta Osmanlı Devleti'nde böyle bir olay olmuştur.
Eski tarihlerde deve kuşu yumurtasının yaydığı koku örümcek ve benzeri küçük böcekleri rahatsız ettiğini keşfeden ecdadımız, bunu mimarimizde kullanmışlardır.
Yumurtanın içini harca karıştırıp, kabuğunu ise kandil çanaklarına yerleştirmişlerdir. Böylece cami içinde örümcekler ve böcekler bulunmaz.
Yumurtanın içini boşaltmadan bozulması sağlandığında, konulan mekandaörümcek ve haşerelere karşı kovucu özelliği ortaya çıkıyor. Hatta bu yumurtalarOsmanlı’da da kullanılmış. Mimar Sinan’ın eserlerine baktığımızda kubbelere devekuşu yumurtaları konulduğunu görüyoruz. Bu mekanlara örümcekler giremiyor ve dolayısıylaağ öremiyorlar.
Mimar Sinan’ın kalfalık eseri olarak bilinen Süleymaniye caminin inşası sırasındaKanuni Sultan Süleyman’ın Afrika’dan onlarca devekuşu yumurtası getirttiği bilinmektedir.
Mimar Sinan, Süleymaniye Camii’ni yaparken, avizelerde bulunan kandil çanaklarının aralarına devekuşu yumurtaları koydurtmuş. Aradan 400 yıl geçtiği için oyumurtaların çoğu kırılmış ya da çalınmış. Sayıları 300’den 30’a düşmüş. Geriye kalan 30 yumurta da, zaman içinde bildiğimiz yumurta renginden, karara karara kahverengiye dönüşmüş. Ama dikkatlice bakıldığında onların kocaman devekuşu yumurtaları olduğu anlaşılır.
Kaynaklar
- www.fikriyat.com. Mimar Sinan Ve ‘Devekuşu Yumurtası’ Sırrı. (26 Mart 2018). Alındığı Yer: Fikriyat Gazetesi | Arşiv Bağlantısı