Merhaba.J.B.Lamarck için diyebiliriz ki; biyoloji alanına doğrudan,en faydalı,en bilimsel yaklaşımı şu sözü olmuştur: "Doğanın her şeyi yavaş yavaş ve başarılı bir biçimde yaptığını daha fazla inkar etmek anlamsızdır." Lamarck bu sözü 1809'da söylerken o zamana karaki süreçte bu konuda görüş bildiren biyoloğun bulunmaması ile,bu alanda yeni bir kapının aralanması takdire şayandır.Ancak Lamarck'ın, savlarını kanıtlamak için giriştiği yolda izlediği metodoloji ve görüşleri, bugün yanlışlanmıştır."En güçlü olan hayatta kalır" düşüncesi gibi.Ayrıca Lamarck ortaya attığı ilkel evrim fikirlerinin mekanizmasını açıklamakta Newton gibi Tanrıya başvurarak,bilimsel düşüncede ilerlemesine ket vurmakta geri de kalmamıştır.Lamarck, Tanrı'nın her türe çevresel değişikliklere uymasını sağlayan morfolojik,fizyolojik ve davranışta küçük başkalaşımlar oluşturan mükemmelliğe doğru bir eğilim verdiğini ve bu değişikliklerin yavrulara kalıtım yolu ile aktarılabildiğini düşünmesiyle,bilimsel metodolojiden uzaklaştığını gösteren deliller olarak karşımıza çıkar.Basitçe Lamarck’ın görüşleri,Tanrı'nın doğayı ve doğa kanunlarını yaratıp sonraki yaşamı kendi haline bırakması şeklindeki Batı öğretsinin bir uzantısından başka bir şey değildi.Ancak,balinalardaki körelmiş bacak izleri ve domuzlardaki sarkık parmakların mükemmellikle ne ilgisi olduğu anlaşılamamıştı.
Öte yandan 1809'da Lamarck evrim görüşlerini ortaya atarken Darwin henüz yeni doğmuştu.Bu önemli bir ayrıntıdır.Darwinin bilimsel düşüncede izlediği yol ise tamamen bilimselliğe yakınsaktır.Darwin o zamanlarda yaşamasına rağmen sosyal network'u çok geniş,gözlem yeteneği muazzam,temel biyolojiye hakim yaklaşımıyla;doğal seçilim fikrini Beagle ile yaptığı yolculuktan 2 yıl sonra geliştirmesine rağmen 20 yıllık bir süre zarfında araştırma yapma sabrıyla, örnek bir bilim insanı olma yolunda önemli bir ilerleme katetmiştir.Belirtmek gerekir ki Darwin 1838 yılında doğal seçilim fikrini şartlara göre kavradığından 20 yıl sonra yayınlamaya kara verdiği sırada, takribi 1858'de, A.R.Wallace de aynı kuramı geliştirmişti.Bu bilim dünyasında eşi benzerine ender rastlanır bir durumdu.Birbirinden habersiz iki bilim insanı aynı kuramı geliştirmişlerdi.Ancak tabii ki Darwin bu anlamda daha üstün yeteneklere sahip olduğu için (gözlem yapmak ve sosyal netwok bakımından) kuramı daha gelişkin ve bir kitap dolduracak kadar yüksek bir kalibredeydi.Buna karşın Wallace'in kuramı daha çok makale düzeyindeydi.Takvimler 1860'ı gösterdiğinde artık iki bilim insanı da birbirinden haberdardı ve ikisi de etik normlar çerçevesinde çalışmalarını yayımlamadılar.Bu çalışmayı yayınlamak için bir papazın-kadı da olabilir emin değilim- "Darwin'in kuramı daha dişe dokunur ve önce yazıldığı için çalışmayı C.Darwin’in yayımlaması uygundur" demesi beklenmişti.
Darwinin geliştirdiği mekanizmalar ve ortaya attığı fikirlerin yanlışlandığına dair herhangi bir şey okumadım.Ancak tabii ki Darwinin ortaya attığı haliyle doğal seçilim bugünkü ilkelliğini korumuyor.Bugün doğal seçilime daha sofistike bir biçimde ileri teknolojiyle bakabiliyoruz.Diğer bir deyişle Darwin temelleri attı ve geliştirdi; bizler de geliştirmeye devam ediyoruz.