Valla çorapla uyumak öyle dedikleri gibi direkt zararlı değil, o biraz şehir efsanesi; ama ufak bir püf noktası var. Şöyle ki, işin termoregülasyon yani vücut ısısı denetimi boyutuna bakarsak, distal ekstremitelerini – yani el ve ayak uçlarını, özellikle de ayaklarını – sıcak tutmak, aslında periferik vazodilatasyona, yani çevresel kan damarlarının genişlemesine yol açıyor.[1] Bu da, paradoksal bir biçimde, çekirdek vücut sıcaklığının düşmesine yardımcı oluyor ki bu da uykuya geçiş için temel bir fizyolojik sinyaldir ve potansiyel olarak uykuya dalma süresini, yani uyku latansını kısaltabilir.
Ancak, çorapların aşırı sıkıysa, kutanöz kan akışını, yani ciltteki kan dolaşımını engelleyebilir. Veyahut, teri dışarı atmayan sentetik materyallerden yapılmışsa, bu durum fungal proliferasyon (bildiğin tinea pedis, yani ayak mantarı merhaba desin) için uygun bir mikro ortam yaratabilir ya da aşırı transepidermal su kaybı ve maserasyon – yani dokuların nemle yumuşayıp bozulması – sonucu dermatolojik tahrişlere kapı aralayabilir. Yani, temiz, ayağının nefes almasını sağlayan, sıkmayan çoraplar giyersen, somatosensoriyel sistemin, yani genel duyu ve his algılama sistemin, büyük ihtimalle herhangi majör bir patofizyolojik arızaya mahal vermeden sana teşekkür edecektir.
Hani şey gibi düşün ya, doğru ayakkabıyı seçmek gibi bir durum bu. Ayağına cuk oturan, mevsime göre bir ayakkabı nasıl gününü konforlu geçirmeni sağlarsa, yanlış bir tercih de tam bir işkenceye dönüşebilir. İşte çorap da ayaklarının bir nevi 'gece ayakkabısı'; doğru olanı seçersen deliksiz bir uykuya yelken açarsın, ama yanlış malzeme ya da sıkılıkta bir çorapla da o gece kaşıntıyla, terlemeyle boğuşur durursun.
Kaynaklar
- E. C. Harding, et al. (2019). The Temperature Dependence Of Sleep. Frontiers in Neuroscience, sf: 336. doi: 10.3389/fnins.2019.00336. | Arşiv Bağlantısı