Karadeliklerin varlığı ile ilgili ilk hipotezler matematiksel modellere dayanıyordu. Bilim, karadeliklerin varlığını tespit etmekten çok önce, var olabileceklerini öngörmüştür.
Einstein kütle çekim denklemlerinden yola çıkan Karl Schwarzschild, yeterli kütle çekimine sahip cisimlerdeki kaçış hızının, ışık hızından daha büyük olabileceğini ortaya koymuş ve gözlemlenmesinin mümkün olmayacağı ile ilgili denklemleri makalelerinde yayınlamıştır.
Kaçış hızı nedir? Fizikte, kurtulma hızı kütle çekim alanındaki herhangi bir cismin kinetik enerjisinin söz konusu alana bağıl potansiyel enerjisine eşit olduğu andaki hızıdır. Genellikle üç boyutlu bir uzayda bulunan cismin kendisini etkileyen kütle çekim alanından kurtulabilmesi için ulaşması gereken sürati ifade eder (kaynak; Wikipedi). Örneğin Dünya'dan kaçış hızı 11,2 km/saniye, Güneş'ten kaçış hızı 42,1 km/saniye.
Görüldüğü gibi her kütle büyüklüğü bir kaçış hızına sahiptir. Eğer cismin kütlesinin neden olduğu kaçış hızı 300.000 km/saniyeden büyükse, işte bu cisme artık kara delik diyoruz. Bu kütleye sahip nesnelerden artık (ışık dahil) hiç bir şey kaçamıyor.
Sonuç olarak; kütlelerinin sonsuz olması gerekmiyor.