Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Fenafi Leyla
Üye 13 Kasım 2022
1

Çift yarık deneyinde neden elektron izlendiğini hissedip de yansıttığını değiştirsin ki?

Güneşin önüne bulut geçtiğinde biz bulut bunu hissetti de öne geçti demiyoruz. Kameradan daha ziyade zaten öncesinde onu izleyen bir gözlemci vardı zaten. Onu gözlemleyen uzmana tepki vermiyor da neden kameraya tepki veriyor. Kamera koyduktan sonra mutlaka elektronu etkileyen bir şey olmalı ki tepkiyi değiştiriyor. -FenafiLeyLA-
683 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Enes Demir
Enes Demir
99K UP
Araştırmacı 14 Kasım 2022

Kuantum gerçekliği ölçen deney

Kuantum fiziğinde dalga fonksiyonunu çökerten şeyin fiziksel etkileşim olduğunu söyleriz. Öyle ya, Dünya gezegeni insan türü ortaya çıkmadan önce vardı. Hatta insan türünün varlığını Dünya’ya borçluyuz. Bu nedenle bilinçli gözlemcinin fiziksel gerçekliği sadece gerçeklik hakkında bilgi edinerek değiştirebileceğini söylersek mantıksal çelişkiye düşmüş oluruz. Gözlemci bir alet yaparak, biriyle konuşup fikrini değiştirmesi için onu ikna ederek elbette fiziksel gerçekliği etkileyebilir.

Öte yandan hiçbir fiziksel etkileşim olmadan, evrenin sırf evren hakkında bilgi edindiğimiz için değiştiğini söylemek saçmadır. Tabii bunu felsefe ve mantıkta göstermek yetmez. Çok zekice düşünülmüş ve defalarca tekrarlanan deneyler yaparak gerçekten öyle olup olmadığını göstermemiz gerekir. Örneğin bir fotonu gözlemlediğiniz zaman, izlediği yolu değiştiren şey, fotonun hangi yoldan gittiği bilgisine sahip olmanız değildir. Bunun yerine bu bilgiyi edinmenizi sağlayan fiziksel etkileşimler, fotonun hangi yoldan gideceğini belirler. Siz sadece bunu öğrenirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Nitekim sizden önce fotonu detektör görür. Ardından bununla ilgili bilgiyi kablolarla bilgisayara aktarır. Bilgisayar veriyi işler ve ekranda görselleştirir. O çok abartılan insan zihni, fotonun hangi yoldan gittiği bilgisiyle etkileşen son şey olur! Öyle ki fotonun hangi yoldan gittiği bilgisi, buna ait olasılıkları gösteren dalga fonksiyonunun, ilgili veri insan beynine ulaşana dek peyderpey çökmesiyle çoktan belirlenmiştir. Siz de bu süreci Kuantum Darwinizm yazısında okuyabilirsiniz. Diğer yandan öznel idealistler buna itiraz etmeye devam ediyor.

Kuantum gerçekliği nasıl oluşturuyoruz?

Bunu test etmenin en iyi yolu fotonu detektörleri aradan çıkararak ölçmektir. Peki bir fotonu detektör olmadan nasıl ölçerseniz? Bir nevi foton yerine ayna görüntüsüne bakarak (Bkz. kuantum bombası)… Bu deneyde bir foton tabancası alıp masaya koyuyoruz. Karşısına iki dikey yarıklı bir engel dikiyoruz ve engelin arkasında da fotonların yansıyacağı bir perde bulunuyor. Bu da klasik çift yarık deneyinin modifiye edilmiş bir halidir. 1994 yılında Anton Zeilinger ve ekibi bu deneyi yaptı.

Zeilnger deney sonucunda fiziksel etkileşimin değil, bilinçli gözlemcinin deney sonuçlarını belirleyeceği sonucuna vardı. Biz ise kuantum mekaniği kapsamındaki fiziksel etkileşimlerin deney sonucunu belirlediğini göreceğiz. Şimdi, yukarıdaki deney setinde, çift yarıklı engele tek tek fotonlarla ateş etseniz bile foton iki yarıktan birden geçer. Böylece dalgalı gölgeler halinde perdeye yansır. Fotonun hangi yarıktan geçtiğine bakmadığımız için foton da süperpozisyon halinde kendisiyle girişim yapar. Böylelikle iki yarıktan birden deniz dalgalarında olduğu gibi geçer.

Tüm Reklamları Kapat

Peki foton neden iki yarıktan da geçer? Neden parçacık değil de dalga olarak davranır? Bunun nedeni, fotonunun hangi yarıktan geçtiğini ölçmediğiniz için hangi yoldan gittiği bilgisine sahip olmamanızdır. Bu da fotonun süperpozisyona girerek olası tüm yolları izlemesine yol açar. Bu noktayı aklınızda tutun! Şimdi diyelim ki A yarığına bir detektör koydunuz. O zaman ne olur? Belirsizlik ilkesi gereği foton, detektörle olasılıkları öngöreceğiniz şekilde fiziksel etkileşime girer. Oysa hangi yarıktan geçeceğini bilemezsiniz. Bazen A yarığından ve bazen B yarığından geçer. A’dan geçerse bunu görürsünüz.

Şimdi perdeye bakın

O zaman foton tabancasının tek tek ateşlediği fotonlar karşıdaki perdeye mermi gibi çarpacaktır. İşin ilginci perdede yalnızca A yarığının hizasını aydınlatmayacaktır. Zamanla B yarığının hizasını da aydınlatacaktır! Öyleyse ne oluyor? Fotonu ölçtüğünüz için onun olasılık dalgasını ya A yarığı ya da B yarığından geçecek şekilde sınırlandırıyorsunuz. Bu sebeple A yarığından geçmezse B yarığından geçmiş oluyor ama artık dalga gibi iki yarıktan birden geçmiyor.

Fotonların perdede kesin hatlı birer yarık silueti çizmediğini göreceksiniz. à Yarığın bulanık bir siluetini çizeceklerdir… Bunun nedeni belirsizlik ilkesidir. Bunu da aklınızda tutun ve hemen ardından kuantum bombası yazısını hatırlayın. Detektörü yalnızca A yarığına koyarsanız fotonları salt oradan geçerken görürsünüz. Oysa oradan geçmiyorsa bakmasınız bile B yarığından geçtiklerinden emin olursunuz. Özetle kuantum mekaniği yerel olmayan bir fiziktir. Parçacıklar kuantum alanlarındaki salınımlar, paket halindeki titreşimlerdir (kuanta). Peki fotonların olasılık dalgalarını sadece yarıklardan geçecek şekilde sınırlandırmak nedir?

Kuantum gerçekliği etkileşim yaratır

Öncelikle fotonun A yarığından geçmediğini gördüğünüzde B yarığından geçtiğini bilmek, foton yerine ayna görüntüsüne bakmak gibi etkileşimsiz bir deneydir. İlk bakışta fotonun B yarığından geçmesini A yarığından geçmediğini bilmeniz, yani hangi yoldan gittiği bilgisi belirler gibi görünür. Oysa bu yanlıştır! Gerçekte kuantum alanları evrenin tamamını ve deney masasını da sarar. Foton, fotonlara ait kuantum alanındaki bir dalgalanmadır. Bu sebeple siz her ne kadar fotonun A yarığından geçtiğini görseniz de bu veri matematiksel olarak B yarığından geçtiğini de kabul etmeyi gerektirir.

Dalga mekaniği sizi buna zorlar. Feynman’ın dediği gibi ölçülen bir parçacığın izlediği yol, gitmediği diğer tüm yolların toplamıdır. Dolayısıyla dalga fonksiyonu aslında çökmez. Sadece A yarığından geçme ihtimali belirgin ölçüde artar. Bu da B yarığından geçme ihtimalinin artık ihmal edilecek kadar düşük olduğu anlamına gelir. Nitekim Heisenberg’in belirsizlik ilkesinde bütün olasılıkların toplamı 1’e eşittir. Bunun Feynman diyagramlarıyla gösterirsek şöyle deriz:

Fotonun B yarığından geçme, hatta havaya sıçrayıp engeli baypas ederek Çin’e gidip geri gelerek ensenize saplanma ihtimali çok küçük olasılıklar halinde toplanır. Bütün bu toplamlar (renormalizasyon) fotonun pratikte detektörle gördüğünüz gibi A yarığından geçtiği olasılığın içinde kaybolur. Böylece sadece gördüğünüz olasılık gerçekleşir. Özetle dalga fonksiyonu yüzde 100 çökmez, sadece ölçümünüzle uyumlu olacak şekilde çok büyük ölçüde çöker, pratikte çöker.

Zaten kuantum ölçüm problemi budur

Olasılık dalgası çökmüyorsa biz neyi ölçüyoruz kardeşim dedirten şey budur. Kuantum çoklu dünyalar yorumunun; yani yaşamda farklı seçimler yapan alternatif kopyalarınızın yaşadığı paralel evrenler varsayımının kökeni de budur. Peki bunu kuantum dalga mekaniğiyle açıklayabilir miyiz? Kesinlikle evet. Yazının sonundaki linkte denklemlerle tam açıklamasını görebilirsiniz. Ben denklemlere girmeden sadece sözel olarak açıklayacağım.

Tüm Reklamları Kapat

Kuantum gerçekliği oluşturmak

Foton elektromanyetik bir dalgadır ve birbirine dikey salınan manyetik alanla elektrik alanından oluşur. Öyle ki süperpozisyon (yani fotonun iki yarıktan birden girişim yaparak dalga halinde geçmesi hali) dikgen kutuplanma etiketlerinde korunur. Kısacası fotonun herhangi bir yoldan gitmesini sağlayacak momentum olasılık dağılımı, girişim yapan dalga halini korur. Denklemlerde bunu da -1’in karesi gibi modüler çapraz terimlerle ifade ederiz. |Ψ′ (p)|2 Elbette fotonun A yarığından geçtiğini gördüyseniz bu denklem sadece o yarığa ait sonucu verecektir. Yine de modülün içinde B yarığı olasılığı da vardır.

Öyleyse neden bilinç gözlemcinin dalga fonksiyonunu çökertmediğini söyleyebiliriz. Dalga fonksiyonu çökmüyor, fiziksel etkileşimlerle indirgeniyor. Bu indirgenme fotonun hangi yarıktan geçtiği belli olana dek sürüyor. Kısacası biz ekranda A yarığından geçtiğini gördüğümüzde, indirgenme çok büyük ölçüde tamamlanmış oluyor. Beynimizde bunun farkındalığı oluşurken indirgenme biraz daha sürüyor. Oysa artık bilincimizin, fotonun gözlemlerin tersine, B yarığından geçmesini sağlayacak hali kalmıyor. Evet, bugüne dek kolay anlaşılması için olasılık dalgasının çökmesi dedim ama indirgenmesi demek doğrudur.

Tüm Reklamları Kapat

Nitekim bunu zamanı geri alan kuantum silgi deneyinde yazdım. O deneyde basit yarıklar yerine fotonu dikey ve yatay olarak polarize eden birer yarık var. Biz de tespit ekranının önüne dikey vektöre saat yönüne dönerek 45 derece açı yapan bir kutuplayıcı koyuyoruz.1 Evet, bazı teknik terimler kullandım ama bunun nedeni konuyu bilimsel açıdan araştıracak okurlara neyi arayacakları konusunda yol göstermekti. Biz de artık toparlayabiliriz:

Nesnel gerçeklik vardır.[1]

Kaynaklar

  1. Kozan.d.. Kuantum Gerçekliği Bilinçli Gözlemci Mi Oluşturuyor? » Kozan Demircan. (30 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 14 Kasım 2022. Alındığı Yer: Kozan Demircan | Arşiv Bağlantısı
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
İlgili Yazılarımız
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close