Merhabalar
Kitlesel yokoluşların gerçekten nasıl başladıklarına dair elimizde net bir veri bulunmamaktadır. Sebebi bilinen en erken kitlesel yokoluşun dahil günümüzden on milyonlarca yıl öncesine dayanmasıdır. Bu süreç içerisinde karalar, canlılar, su ve hatta atmosfer bile evrimleşmeye devam etmiş ve bugüne ulaşmıştır. Yani soluduğumuz atmosfer, yaşadığımız kıtalar ve çevremizdeki canlılar kitlesel yokoluş zamanıyla kıyaslandığında o kadar da yaşlı şeyler değildir. Dolayısıyla bugünkü bilgilerimizle ve bugünkü gördüğümüz Dünyayla o zamanlardaki kitlesel yokoluşların sebeplerini net olarak aydınlatmamız mümkün değildir. Yine de canlı türlerin çeşitliliğindeki negatif yönde ani değişimler yani azalışlar olarak bildiğimiz kitlesel yokoluşların nedenleri hakkında çeşitli tahminler mevcuttur. Örnek vermek gerekirse Dünya'nın yaşadığı en büyük kitlesel yokoluş olan Permiyen - Triyas kitlesel yokoluşunda tüm deniz türlerinin %96'sının ve karalardaki omurgalı türlerinin ise %70'inin tükenmesine yol açmıştır. Bu yokoluşun sebebi olarak da ,meteor çarpması, bazalt seli patlamaları gibi volkanik etkinlikler, okyanus tabanlarında felakete yol açan metan gazı salınımı sonucu canlı çeşitliliğinin azalması ve bunun sonucunda besin kıtlıklarının yaşanması gibi birçok tez ortaya atılmıştır.Buradan çıkarılacak bir diğer sonuç da kitlesel yokoluşların sadece bir sebebi olmadığıdır. Toparlamak gerekirse bugünkü Dünya düşünüldüğünde ilk sorunuza net bir cevap vememiz mümkün gözükmemektedir.
Peki gelelim 6. Kitlesel Yokoluşa bunu niçin yaşıyoruz? Bu yokoluşun asıl sorumlusunu ortaya çıkarmak bu kadar dinamik bir Dünya'da kolay gözükmemektedir. Ancak birkaçına göz atmakta yarar var.
1) Hızla çoğalan insan nüfusu
1900'lü yılların başına kabaca bakılacak olursa Dünya nüfusu yaklaşık 2 milyar kadardı. 1 asır sonrasında 2000 itibariyle nüfus 7 milyara inanılmaz ivmelerle fırmaladı. Bu da besin kaynaklarını azalttı doğal yaşam alanlarının tahrip olmasına sebep oldu. Sonuç olarak önümüzdeki yüzyılları da kapsayacak ve bildiğimiz birçok türün neslinin tükenmesine yol açacak bir kitlesel yokoluş tehlikesiyle karşı karşıyayız.
2) Ani iklim değişiklikleri, Küresel Isınma
Eskisi kadar periyodik iklim şartlarına sahip olmadığımız bir gerçek. Artık yazlar daha kurak, kışlar daha dondurucu geçiyor desek yeridir. Küresel ısınmayla birlikte iklim olayları da iyice bozuldu. Örnek vermek gerekirse 2019-2020 Avustralya Yangınının bu kadar uzun soluklu geçmesinin nedenleri arasında değişen iklim koşulları başı çekiyordu. Sadece Avustralya yangının da bile çeşitli hayvan türlerinden 1.1 milyar canlı telef oldu. 8 milyon hektarlık doğal yaşam alanı içindeki çeşitli bitki türleriyle birlikte yok oldu.
3) Pandemi
İnsanın bu kadar etkili olduğu bir süreçte pandemi durumu hızlandırdı mı yoksa yavaşlattı mı anlamak güç ancak günümüzdeki pandemiyle birlikte geçtiğimiz yüzyıl içindeki pandemiler başta insan olmak üzere canlı nüfusundan milyonları azalttı. İçinde bulunduğumuz pandemi koşullarının ne kadar süreceğini bilmediğimizi de hesaba katacak olursak içinde bulunduğumuz pandemi dolayısıyla milyonlarca canlının önümüzdeki yıllarda tehlike altında olacağını tahmin etmemiz zor olmaz.
Bilimle kalın!