Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Evrim Ağacı Soru Botu
Üye 29 Kasım 2022 3 Cevap
2

Büyük Patlama nasıl keşfedildi?

505 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye Moleküler Biyoloji ve Genetik Mezunu 16 Kasım 2023

Büyük Patlama teorisinin keşfi, gözlemler ve teorik düşüncelerle başladı. Vesto Slipher ve Carl Wilhelm Wirtz, 1910'larda, çoğu spiral galaksinin (şimdi doğru olarak spiral galaksiler denilen) Dünya'dan uzaklaştığını tespit ettiler. Slipher, bu galaksilerin radyal hızlarını ilk gözlemleyen kişiydi. Aynı dönemde, Albert Einstein'ın genel görelilik teorisi, evrenin sabit olmayıp genişleyen veya daralan bir yapıda olduğunu gösterdi. Georges Lemaître ise 1927'de, gözlemlenen kırmızıya kayma verilerini açıklamak için genişleyen bir evren modeli önerdi ve Hubble Kanunu'nu hesapladı. 1929'da Edwin Hubble, galaksilerin Dünya'dan ve birbirlerinden uzaklaşma hızlarının, uzaklıklarına doğru orantılı olduğunu gözlemleyerek Lemaître'nin teorisine deneysel bir temel sağladı. 1931'de Lemaître, evrenin "ilk atomun patlamasıyla" başladığını öne süren "ilk atom hipotezini" ileri sürdü ve bu olayın kalıntıları olarak kozmik ışınları gösterdi, ki bu ışınlar aslında yerel galaksi içinde oluşmaktadır.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ege Özmeral
Ege Özmeral
179K UP
Fizik Master Öğrencisi / Evrim Ağacı Yazarı 30 Kasım 2022

Albert Einstein, 1915 yılında uzay ve zaman algımızı kökünden değiştiren Genel Görelilik Teorisi’ni ortaya attığı zaman denklemlerin statik olmayan bir evreni gösterdiğini fark etti. O zamanlarda Evren’in genişlediğine veya daraldığına dair bir gözlem olmadığı için Einstein denkleme “Kozmolojik Sabit” adıyla bilinen bir parametre koydu, bu parametre boş uzayın enerjisini temsil ediyordu ve kütle çekimin etkisini yok ederek Evren’in statik bir biçimde kalmasını sağlıyordu.

Edwin Hubble, 1929 yılında hemen her yönde galaksilerin ışığının kırmıza kaydığını keşfettiği zaman durum değişti. Doppler Etkisi olarak bilinen fenomene göre bir nesne uzaklaştığı zaman ondan yayılan ışığın dalga boyu artar. Kırmızı görünen ışık en uzun dalga boyuna sahip olduğu için bu, nesnelerin daha çok kırmızı görünmesi demektir; aynı şekilde, nesne yakınlaştığı zaman ışığın dalga boyu azalır ve nesne daha çok mavi gibi görünür. Hubble, galaksilerin bizden uzaklaştığını keşfederek Evren’in genişlediğini ilk gözlemleyen kişi oldu. Belçikalı bir papaz olan George Lemaitre 1927’de zamanı geriye alırsak evrenin tek bir noktada buluşacağını söyledi.

Edwin Hubble
Edwin Hubble

Büyük Patlama Teorisi’ne karşı Sabit-Durum (Steady-State) Teorisi ortaya atılmıştı. Hermann Bondi, Thomas Gold ve Fred Hoyle’un 1948’de ortaya attığı bu teoriye göre nesneler birbirinden uzaklaştıkça yeni nesneler oluşuyor ve böylece Evren’in enerji yoğunluğu sabit kalıyordu. Ve yine aynı teoriye göre Evren’in başlangıcı ve sonu yoktu. 1965 yılında gözlemlenen Kozmik Mikrodalga Arkaplan Işıması Büyük Patlama Teorisi için çok güçlü bir kanıt oluşturdu. Bunun yanı sıra Evren’deki madde dağılımı da Büyük Patlama Teorisi için yine çok büyük bir dayanak sağlıyordu.

Tüm Reklamları Kapat

Bugün ilk kez Tip 1a süpernovası ile yapılan gözlem ve diğer gözlemler ile biliyoruz ki Evren hızlanarak genişliyor. Bunun ne kadar tuhaf bir şey olduğunu anlamak için elinizdeki bir topu yukarı attığınızı hayal edin. Bu durumda top, gittikçe yavaşlayarak yükselecek ve belli bir noktada durduktan sonra hızla yere düşecektir veya topu çok hızlı atarsanız (bir insan veya bugünkü bir cihaz bunu yapabilecek kadar güçlü değildir) top gittikçe yavaşlayacak ancak sonunda sabit bir hızla uzaklaşmaya devam edecektir. Bizim Evren’imiz ise atıldıktan sonra yukarıya doğru gittikçe hızlanan bir topa benzemektedir.

Halen kozmolojide en çok kabul gören model olmasına rağmen Büyük Patlama Teorisi kusursuz bir teori değil. Teorinin en büyük zayıflığı Evren’in başlangıcında bir tekillilik içermesi. Bilim insanları bunun sebebinin teorinin klasik olmasından (Kuantum mekaniğine dayanmamasından) ileri geldiğini ve bir Kuantum Kütle Çekim Teorisi’nin bu sorunu halledeceğini düşünmektedirler. Bunun yanı sıra Büyük Patlama Teorisi; Ufuk Problemi, Düzlük Problemi, Monopol Problemleri gibi problemleri çözmek için yeterli değil.

Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Taylan Acar
Taylan Acar
4,757 UP
Araştırmayı seven biri 23 Nisan 2023

Büyük Patlama, evrenin doğuşu ve genişlemesine ilişkin en yaygın kabul gören teoridir. Bu teoriye göre, evren yaklaşık 13,8 milyar yıl önce tek bir noktadan aniden ortaya çıktı ve o günden bu yana sürekli genişliyor. Büyük Patlama teorisi, kozmoloji bilim dalının temelini oluşturur.

Büyük Patlama'nın keşfi, 1920'lerde başlayan bir dizi gözlem ve çalışmalar sonucu ortaya çıktı. O zamanlar, astronomlar galaksilerin birbirinden uzaklaşmakta olduğunu fark ettiler. Bunun yanı sıra, bir yıldızın ışığındaki dalga boyu değişmelerini ölçmek için kullanılan spektroskopik teknikler de gelişmekteydi.

1929'da Amerikalı astronom Edwin Hubble, spektroskopik gözlemler yaparak, uzak galaksilerin tayf çizgilerinde kaymaların olduğunu keşfetti. Bu kaymalar, bir galaksinin bizden uzaklaşmakta olduğunu gösteriyordu. Hubble ayrıca, bir galaksinin bizden ne kadar hızla uzaklaştığına bağlı olarak uzaklığını ölçmek için "Hubble Yasası"nı keşfetti. Bu yasa, bir galaksinin bizden uzaklığının hızı ile doğru orantılı olduğunu gösterir.

Tüm Reklamları Kapat

Hubble'ın keşfi, evrenin genişlediğini gösteriyordu. Daha da önemlisi, evrenin genişlemesi, geçmişte bir zamanlar tek bir noktada yoğunlaşan tüm maddeyi yayarak oluştuğu anlamına geliyordu. Bu sonuç, Büyük Patlama teorisinin ilk kanıtlarından biriydi.

1964 yılında, Bell Labs'te çalışan iki Amerikalı fizikçi, Arno Penzias ve Robert Wilson, tesadüfen radyo dalgalarının evrenin her yerinde homojen bir şekilde dağıldığını keşfettiler. Bu arka plan ışınımı olarak bilinen şey, evrenin genişlemesinin ilk dönemlerinde oluşmuş bir radyo sinyalidir. Bu da Büyük Patlama teorisinin bir başka kanıtıydı.

Son olarak, 1992 yılında, COBE (Cosmic Background Explorer) adlı bir uzay teleskobu, evrenin en erken dönemlerindeki kozmik mikrodalga arka plan ışınımının detaylı bir haritasını çıkardı. Bu harita, Büyük Patlama teorisinin daha önceki kanıtlarını doğruladı ve evrenin en erken dönemlerindeki yapıların oluşumuna ışık tuttu.

Tüm bu gözlemler ve çalışmalar, evrenin doğuşunu açıklayan Büyük Patlama teorisininen güçlü kanıtlarını sunmuştur. Bu teori, evrenin genişlemesi, kozmik mikrodalga arka plan ışınımı ve gözlemlenen kozmik yapıların açıklaması gibi birçok gözlem ve ölçümle tutarlıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Bununla birlikte, Büyük Patlama teorisi hala bazı sorunlarla karşı karşıyadır ve bilim insanları tarafından çalışılmaktadır. Örneğin, teori, evrenin erken dönemlerindeki bir dizi olayı açıklayamaz. Bu olaylardan biri, evrende gözlemlenen anizotropilerdir. Yani, evrenin bazı bölgelerindeki madde yoğunluğu, diğer bölgelere göre daha yüksektir. Ayrıca, evrende gözlemlenen karanlık madde ve karanlık enerji gibi gizemli unsurların açıklaması da hala devam etmektedir.

Büyük Patlama teorisi, evrenin doğuşunu anlamaya yönelik bilimsel çalışmaların temelini oluşturmaktadır. Yeni gözlemler ve keşiflerle birlikte, bu teori daha da geliştirilebilir ve belki de daha tam bir resim sunabilir.Son yıllarda, yapılan gözlemler ve hesaplamalar, evrenin genişlemesinin hızlanmakta olduğunu gösteriyor. Bu hızlanma, evrende gizemli bir karanlık enerji olduğunu işaret ediyor. Bilim insanları, bu karanlık enerjinin ne olduğunu ve nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyorlar. Ayrıca, karanlık madde de hala gizemini koruyor. Evrendeki toplam madde ve enerjinin yalnızca %5'i bildiğimiz türde maddelerden oluşuyor, geri kalanı ise karanlık madde ve karanlık enerjiden oluşuyor. Bu yüzden, karanlık madde ve karanlık enerjinin doğası hala bilinmeyen bir sırdır.

Büyük Patlama teorisi, evrenin genişlemesine ilişkin bilimsel çalışmaların temelini oluştursa da, birçok açık soru ve bilinmeyen faktörler hala varlığını koruyor. Bununla birlikte, yeni teknolojiler ve keşifler, bu sorulara cevap bulmamıza yardımcı olabilir. Günümüzde devam eden kozmik gözlemler, evrenin doğasını ve kökenini daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.Son yıllarda, özellikle LIGO ve Virgo isimli yerçekimi dalgası gözlemleyicilerinin keşfi ile birlikte, kara delikler ve nötron yıldızları gibi yoğun nesnelerin doğası ve evrimi hakkında da önemli bilgiler elde edilmiştir. Bu gözlemler, evrenin erken dönemlerinde oluşan kozmik evrimi daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.

Büyük Patlama teorisi, sadece evrenin kökenini açıklamakla kalmaz, aynı zamanda evrenin genişlemesi ve kozmik mikrodalga arka plan ışınımı gibi birçok gözleme de açıklama getirir. Bu teori, evrenin yaşını, boyutunu ve nasıl evrildiğini anlamamızda da yardımcı olur.

Bununla birlikte, Büyük Patlama teorisi hala tam bir cevap veremeyen birçok soruyu da beraberinde getiriyor. Örneğin, teori, evrenin erken dönemlerindeki bir dizi olayı açıklayamaz ve karanlık madde ve karanlık enerji gibi gizemli unsurların açıklaması da hala devam etmektedir. Ayrıca, Büyük Patlama teorisine alternatif olarak diğer teoriler de geliştirilmektedir ve bunların da incelenmesi ve test edilmesi gerekiyor.

Sonuç olarak, Büyük Patlama teorisi, evrenin doğuşunu anlamaya yönelik bilimsel çalışmaların temelini oluşturuyor. Ancak, bu teori hala birçok soru işaretini barındırıyor ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuyor. Yeni teknolojiler ve keşifler, bu sorulara cevap bulmamıza ve evrenin doğasını daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close