Kütleli tüm cisimler uzay zamanı büker. Örneğin siz yada bir bowling topu. Ama bunlar gibi küçük cisimlerde bu bükülme fark edilmez düzeyde olur. 'Bükülme' denilen şey görelilik teorisine göre çıkan bir tanımlama biçimidir. Gerçekte olan şey yani uzay zaman (evren) dokusunda neler olduğu henüz bilinmemektedir. Biraz daha açarsak kütle çekimin kuantum fiziğindeki mikro düzeyde tanımlaması henüz çözülemedi. Zaten bu çözülür ise 'herşeyin teorisi' (büyük birleşik teori) ortaya çıkmış olacak. Şuanda buna aday sicim teorisidir. Sicim teorisi görelilik ve kuantum fiziğinin denklemlerini matematiksel olarak birleştiriyor ancak sicim teorisi henüz gözlem ve deneyle desteklenmedi. Teorinin ileri yönelik kanıt öngörüleri var dolaylı da olsa. Bunlar ilerde doğrulanırsa sicim teorisi bildiğimiz herşeyin çok çok farklı olduğunu ortaya koymuş olur. Sicim teorisine göre evrende örneğin parçacık diye birşey yoktur. Evren sicimlerden oluşan bir yapıdadır ve herşey sicimlerdeki titreşimlerle oluşur ve var olur ve de varlığını devam ettiren yapıdadır. Yani bizim algıladığımız gibi örneğin bir madde durağan bir yapıda değil tam aksine devamlı titreşme halinde olan proaktif bir frekans ve titreşimin ürünüdür. Teoriye göre Evrende var olmuş herşey farklı frekans ve titreşim örüntülerinin sonucudur. Yani örneğin kütle çekim etkisi de bu uzay zamandaki bu titreşimlerin sonucudur. Evrende parçacık olmadığına dair öngörü aslında kunatum fiziği ile de uyumludur. Çünkü kuantum fiziği de evreni kuantum alanlar olarak tanımlar. Sicim teorisi fiziğin yeni baştan yazılmasına sebep olacak kadar bambaşka bir gerçekliği anlatan teoridir.