Maalesef bizler genelde düşünceleri parçalıyor ve birbiri arasına sınırlar çekerek düşünmeyi ve kavramayı seviyoruz.
Evren fizik yasaları ile işliyor. Bu fiziği oluşturan şey en derinde ise kuantum fiziği ve mekaniği.
Biyolojik süreçler de fizik ile oluştu en derinde. Dolayısıyla biyolojinin kökenini özünde fizikte, özel olarak da kuantum fiziginde arama ve böyle sınırları kaldırarak düşünmek gerekirken kafamızın içinde bu alanlar tam olarak birbirinden 'yalıtılmış' halde.
Bu sınırları kaldırmak belki de bilimin de daha verimli ilerlemesini sağlayabilir. Çünkü klasikleşen bakış açıları belki de çok farklı olasılıkları devre dışı bırakmamıza ve bazı soruların cevaplarını yanlış yerde aramamıza veya da gözden kaçırmamıza neden oluyor olabilir.
Makro dunyada klasik fiziğe göre yaşıyor ve düşünüyoruz. Ancak kuantum fiziğinin makro dünyaya ne gibi etkileri var henüz tam bilmiyoruz. Bu konuda aslında Schrödinger'in kedi düşünce deneyi de aslında mikro dünya makroyu nasıl etkiler sorusu açısından kurgulanmış bir düşünce deneyi. Bu deney her ne kadar düşünce deneyi olsa da o kadar özel düşünülmüş ki kedi hem canlı hem ölü halde mi tartışmamıza neden oluyor. Ancak deneyin özü ve hedefi çok doğru bence. Mikroda herşey kuantum fiziğine göre türüyor ise makro evren bu dünyadan türemiş ise nasıl oluyor da bizler bunlar arasına kesin sınırlar çekiyoruz. Düşünce alışkanlıklarımız ve makro dünyayı deneyimlememiz buna neden oluyor görünüyor. Ancak evrenimiz bize başka bir hikaye sunuyor. Çünkü kuantum fiziği makro dünyayı etkilemiyor demek bence hatalı bir düşünce biçimi. Etkilediğine dair örnekler de var aslında. Ancak nasıl ve ne şekilde etkiliyor bu soruların cevabını tam bilmiyoruz.
Örnek vermek gerekirse "kuantum biyoloji" (kuantum mekaniğinin etkilerinin olduğu biyoloji) diyebileceğimiz örneklere dair ciddi şüphe ve olasılıklar ortaya çıkıyor ve belki de ilerde bilimde bunlara dair keşifler yapılacak.
Örneğin kuşların yönlerini bulmalarını sağlayan manyetik pusulaları olduğu tespit edilmiş. Ancak kuşlar çok düşük frekanslardaki manyetik alan değişimlerinden etkileniyorlar. Bu o kadar düşük frekanslar ki bizim önemsiz gördüğümüz bir aralıkta yani 2khz ve 5 MHz arasında. Bu kadar düşük frekansların kuşların biyolojik pususlalarıni etkilemesinin ise kuantum etkiler ile olabileceğine dair ciddi şüpheler duyuluyor. Tabi tam olarak mekanizması bilinemese de bu bu kadar düşük frekanslara duyarlı bir sistemin kuantum etkilerle işlememesi pek mümkün görünmüyor. [1]
Yine ekteki diğer kaynakta da mutasyonlar için kuantum etkileşimlerin önemi olabileceğine dair olasılıklardan bahsedilmiş. [2]
Dolayısıyla her ne kadar "kuantum biyoloji tabiri" kimisine ilginç gelebilecek olsa da kimisinin ise sahte bilimci bir söylem gibi algılayacağı bir ifade olsa da evren en derinde kuantum fiziği ile işliyorsa bu fiziğin makro nesneleri hiç etkilemediğini, arada tamamen yalıtılmış bir sınır olduğunu iddia etmek ya hatadan kaynaklı yada o kişinin felsefi ön yargılarına dayanan kabullerinden kaynaklıdır. Bu son ki kişilerin bilimin geçmişte devrimsel ve ön kabullere aykırı düşüncelerle sıçrama yaptığını unutmaması gerek. Örneğin Einsteinın zamanın mutlak olduğuna dair kabulü yıkan keşifleri gibi bilimde dönüm noktası yapan fikirler hep sıradışı ve mevcut kabullere ve şartlanmalara aykırı yaklaşımlardan doğmuştur.
Dolayısıyla sorduğunuz soru açısından düşünürken sadece dış faktörlerin evrimi belirlediği düşüncesi yerine dış faktörlerin tetiklemedıği 'kendi kendine mutasyon' gibi olasılıkları ve bu durumda olabilecek atom altı süreçlerden kaynaklı kuantum etkileri gözardı etmemek en azından bu gibi olasılıklara açık olmak gerek.
Yine kuantum fiziginde belirsizlik ilkesi herşeyi bilmemize engel olan bir ilkedir. Eğer kuantum etkiler mutasyonlarda etkili ise aynı ilke evrim için de belli ölçüde geçerli olacağı için böyle bir olasılık doğruysa tüm dış faktörleri bilseniz de böyle bir durumda canlının biyolojisinin dış ortama göre nasıl bir tepki vereceğini mutlak olarak bilemeyeceğiz demektir.
Bütün bu olasılıkları sorunuza cevap düşünürken gözetmemiz bize geniş ve farklı olasılıklara açık bir perspektif sağlayacaktır.
136 görüntülenme