Öncelikle bir olayın evrimsel süreci etkileyebilmesi için onun hayatta kalma ya da üreme yetisini doğrudan etkilemesi gerekir. Bu konuyla ilgili hipotetik bir konsept oluşturacak olursak, bu olguyu dikkate almamız oldukça önemli. Bir olasılıklar zinciri düşünmeye başlayalım...
Düşünmemiz gereken nokta: salgının bizim hayatımızda yol açtığı ya da söylediğin gibi çok uzun süreceği varsayımında, yol açacağı köklü değişikliklerin ne olduğudur. Bunu düşündükten sonra da işimiz bitmez çünkü bu değişikliklerin, hayatta kalma ve üreme yetimizi oldukça etkilemesi gerekmektedir. Maske takmanın bir zorunluluk olması, bazı insanların hayatta kalmasını, biyolojik yoksunlukları dolayısıyla engelledi mi? Hayır. Peki ya maske takabilen insanlar daha mı rahat eş buluyorlar? Hayır. O halde bu durum bizim evrimimizi etkilememeli değil mi?
Yanıt şu ki, değil. Çünkü işin hayatta kalma ve üreme kadar önemli olmasa da oldukça önemli olan ayrı bir boyutu var. O da zaman... Sözünü ettiğin çok uzun sürecek zaman eğer gerçekten ÇOK uzun sürerse, bu anlamsız görünen etkenler, bazı anlamlar kazanabilirler. Bunlar çok büyük etkiler olmayacaktır ve bu büyük olmayan etkilerin olması da düşük olasılıklar dahilindedir ancak olasıdır. Örneğin oldukça uzak bir gelecekte salgının bitmemesi gibi neredeyse olanaksız bir olasılığı varsayarsak, bazı solunum sıkıntısı çeken bireyler ve onların yeni kuşaklara aktaracağı genler elenebilir. Görüldüğü üzere olasılıklar ve etkenler sonsuz.
"Maske hipotezini" bir kenara koyarsak, işin psikolojik evrim boyutuna ulaşabiliriz. Varsaydığımız, salgının bitmediği bu çok uzak gelecekte, sıcakkanlı ve sosyal bireyler elenebilirler. Eninde sonunda bu genlere sahip bütün bireyler üreyemeden ölünce, bu genetik kodlar geleceğe aktarılamaz. Bunun sonucunda insanlık daha az sosyal, bireyler arası daha güç iletişen canlılara dönüşebilir.
Bütün bunların yanında belki de gelecekte virüsün şimdiki halinden apayrı bir haliyle karşı karşıya kalabiliriz ve bütün olasılıklar en kökünden değişebilir. Ancak teorimiz virüsün yok edilmediği çok uzak bir gelecek gibi olanaksıza yakın bir temel üstüne kurulu olduğu için muhtemelen hiçbiri de gerçek olmayacaktır. Fakat varsaymaktan ve olasılıkları hesaplamaktan ne zarar gelebilir ki, değil mi? İyi günler dilerim.