Bir şekilde birden oluverdik bu dünyada, ister evrim deyin ister yaratım.Peki bu durumda yapılabilecek en iyi şey nedir?Düşünelim,aksilik çıkmazsa 70-80 yılımız var.
Görünüşe bakılırsa güvenebileceğimiz 3-5 dayanağımız var; Aile bağları,Nesnel Evrenin Kendisinin Varlığı,Algılayan ve Düşünen Kendi Varlığımız,Bilim gibi bir Araç ve Öznel Değerlerimiz.
Peki elimizdekiler kısmen bunlar,ve ölüm gibi bir gerçek te mevcut,tabi sonrasını da bilemiyoruz,ki muhtemelen yok olacağız.
80 yıl boyunca iyisiyle kötüsüyle değer verdiğimiz bir şeyler için çabalamak, intihar etmekten daha mantıklı görünüyor, düşünsene nasıl olsa öleceksin o bir yere kaçmıyor,o zaman mantıklı olan seçim hayatı bilinç etmek olmalı.
Hmmm ama nasıl daha güzel bilinç ederim ki bu hayatı? Bir motivasyonum ve amacım olmalı, tabi öyle kendimi avutmak için yalandan bir oyalama da olmamalı,amacım için yaptığım eylemlerin fiili ve manevî sonuçları olmalı ki,bunu yapmaya devam edebileyim.
Şahsi fikrim şuydu yıllar önce; camdan bakardım ve gördüğüm yıldızın özelliklerini araştırırdım,180 milyon ışık yılı uzaklıkta falan diyor du, "vay be" dedim belki de ölmüştür çoktan, geçmişini görüyor olabilirim, bu ne kadar da büyüleyici bir olay! Ayrıca o yıldıza yalnızca ben bakıyordum o saatte, insanlık çok küçük ne de olsa evren benim olabilir kimse engel olamaz.Üstelik sonsuz evrende, orada o kadar keşfedilecek ve görülecek şey dururken,nedir ki dönüp duran kaya parçasındaki,taklitten ibaret olan bu boş tantana!
Toplumsal normlar mı? Onlar da ne öyle, bakıyorum da insanlar doğumlarından ölümlerine kadar toplum için yaşıyorlar hepsi aynı,ancak nadir kişiler kendi hayatını yaşıyor.
Bir de hazlar var tabi, tatları tatmak,ritimleri işitmek, estetiği görmek,sex, hoş olanı koklamak. Fakat çok büyük bir haz vardır ki bu duyu organları ile algılanamaz, işte o meraktır! Merak en güzel şeydir, nasıl olsa evrende sonsuz bilgi var, al işte sana ölümsüzlük,anlam ve değer, keşfedebildiğin kadar keşfet, gittiği yere kadar, seçilecek en iyi hayat budur bence, işte ben yıllar önce boşluğumu böyle doldurdum,ve hâlâ da bu yolda ilerliyorum.
Buraya kadar okuduysan teşekkürler.