Bizi yeryüzüne bağlayan sadece dünyanın yerçekimi kuvvetidir. Hava basıncının yerçekimi benzeri bir etki yapabilmesi için tek yönlü bir itme baskısı yapması gerekir. Oysa hava basıncı, vücudumuzun tüm yüzeyine eşit oranda basınç uygulamaktadır. Bu basıncın kaynağı da sonuç olarak havanın ağırlığı ile ilintilidir ve bu ağırlığın kaynağı da sonuçta dünyanın yerçekimi kuvvetidir. Örneğin Mars'ta Dünya'daki seviye kadar atmosfer olsa dahi, Dünya'dan daha az hava basıncı olurdu. Bunun nedeni ise Mars'ın yerçekimi kuvvetinin Dünya'nın yerçekimi kuvvetinden daha az olması ile ilgilidir. Adı üzerine bizleri yere çeken yerçekimi kuvvetidir ve bu yerçekimi kuvveti; kütleçekim kuvveti olmakla birlikte daha çok uzaydaki (gezegenler, yıldızlar ve gökadalar arası gibi) bağlantısı anlamında da kullanılmaktadır. Dünya'nın kütleçekim kuvveti tek yönlü bir kuvvet ile tüm cisimleri kendisine çekmektedir. Deniz seviyesindeki yerçekimi kuvveti, örnek verirsek 1000 metrelik dağın tepesindeki yerçekimi kuvvetinden daha fazladır. Bu nedenle deniz seviyesinde 1 kg olan bir cisim, deniz seviyesinin 1000 m yukarısında daha hafif olarak tartılacaktır. Dünya'nın kütleçekim kuvveti Dünya'dan uzaklaşıldıkça azalmak zorundadır. Bu nedenle Dünya çevresinde dönen uydulardaki uzay insanları yerçekimi kuvvetinin etkisinde değildirler ve onlarda ağırlıksızlık hissine neden olmaktadır. Halbuki uzaydaki uydularda da insanların yaşayabilmesi için Dünya'daki insanların yaşayabildiği oranda hava basıncı olmak zorundadır. Eğer hava basıncı yerçekimi etkisi yapmış olsaydı, uzayda uydularda çalışan uzay insanlarının yaşamı çok daha kolay olurdu. Sonuç olarak bizi yere bağlayan hava basıncı değil, Dünya'nın kütleçekim kuvvetidir.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Https://Tr.wikipedia.org/Wiki/Kütle_Çekimi. (22 Ocak 2020). Alındığı Tarih: 22 Ocak 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı