Bitkilerin, özellikle tohumlarının veya diğer yapıların, başka bir organizmanın yiyeceğine benzeyerek taklit etmesi evrimsel bir adaptasyon sonucudur. Bu tür adaptasyonlar, doğal seçilim yoluyla zamanla gelişir, ancak bu süreç bilinçli veya görsel bir farkındalıkla değil, genetik değişimlerin rastlantısal birikimi ve bu değişimlerin sağladığı avantajlar sayesinde gerçekleşir.
Bir bitki, çevresinde belirli bir meyveye benzeyen bir tohum geliştirdiğinde, bu tohum, o meyveyi yiyen hayvanlar tarafından daha fazla taşınıp yayılırsa, bu avantaj sağlar. Bu bitkinin tohumları daha uzaklara yayılacağı ve daha fazla büyüme şansı elde edeceği için, bu özelliğe sahip bitkiler daha fazla çoğalır. Bu süreç, jenerasyonlar boyunca devam eder. Bitki görmese de, çevresindeki hayvanların tercihleri ve bitkinin genetik yapısındaki rastlantısal değişiklikler, bu benzemenin ortaya çıkmasına neden olur.
Bu duruma en güzel örneklerden biri, bazı bitkilerin tohumlarının hayvan dışkısına benzemesi ya da tat açısından belirli meyveleri taklit etmesidir. Bu sayede hayvanlar, tohumları farkında olmadan taşır ve yayar. Bitkiler, doğrudan görmeden, hayatta kalma şanslarını artıran özellikleri "seçen" bir süreçten geçerler.
Özetle, bitkilerin görme yetisi olmadan yiyecekleri taklit etmesi, evrimsel adaptasyonların ve doğal seçilim süreçlerinin bir sonucudur. Bu tür özellikler, genetik çeşitlilik ve hayatta kalma avantajları sayesinde rastlantısal olarak gelişir.
Kaynaklar
- David Attenborough. The Private Life Of Plants.