Güzel ve öznel bir soru. Cevabı ise bireylerin düşünsel yönelimlerine, bakış açıları farklılıklarına ve piyasanın durumuna göre değişkenlik gösterir.
Bu nedenlerle şahsi fikrimi belirtmekte bir sakınca görmüyorum.
Bir ülke düşünelim. Bu ülkede maalesef ki deprem olmuş ve çocuklar eğitimden mahrum kalmışlar. Devlet, çocukların eğitimi için seferberlik oluşturmuş ancak her çocuğa yardım ulaşamamış. Devletin sağladığı eğitimi veren öğretmenlerin %60’ı, depremden önce aldıkları maaşın aynısını almış olsunlar. %40’ı ise depremden önce aldıkları maaştan daha az maaş almış olsunlar. Dedik ya, her çocuğa yardım ulaşamamış, yani (örneğin) çocukların %15’i eğitimden mahrum kalmış. Bu yüzden depremin yaşanmadığı yerlerdeki atanamamış öğretmenlerin bazıları ücretsiz şekilde ve gönüllü olarak %15’lik açığı kapatmak istemişler ve gelip kapatmışlar.
Yığınla olasılık arasından sadece bir örnek bu. Bu örneğe (buradaki durumun şartlarına) göre birisinin/birilerinin parayla yaptığı hizmeti bedava sunması etiktir.
Şimdi başka bir metaforu inceleyelim. Burada durum farklı çünkü hayati bir durum söz konusu değil, çıkarlar işin içinde. İki dükkan var. X dükkanı 150 Türk Lirasına t-shirt satıyor. Y dükkanı ise o gün dükkanın kuruluş yıldönümü olduğu için bedava t-shirt satıyor. Hâliyle herkes Y dükkanından t-shirt alıyor.
Y dükkanının yarattığı etki, her ne kadar serbest piyasanın etkisiyle kendi rızası dahilinde olmuş olsa da X dükkanının gelirini değiştiriyor. Y dükkanının sahibinin, X dükkanının sahibine “para kaybettirmek” gibi bir hakkı var mı, bu hakkı nereden alıyor? Anayasal konular bir kenara, peki buradaki örneğe göre X dükkanının 150 Türk Lirasına sattığı t-shirt’ü, Y dükkanının bedavaya sunması etik midir? Y dükkanının sahibi, bu iyiliği yaparak X dükkanının sahibinin hakkına mı girmiş oluyor yoksa iyilik mi yapmış oluyor? Ya da Y dükkanının sahibi ürünü bedava sunarak kendine mi haksızlık etmiş oluyor?
Ama öncelikle Y dükkanının sahibi ürünü bedavaya sunarak kendine mi haksızlık ediyor, bunu inceleyelim. Eğer Y dükkanının sahibi kendi isteğiyle t-shirt’leri bedavaya sunuyorsa kendine haksızlık ettiğini söyleyemeyiz. İşte, verdiğim ilk örneğin bu kadar basit görünmesinin bir nedeni de öğretmenlerin gönüllü olarak, yani bilinçli bir şekilde yardım etmeleri idi.
X dükkanının 150 Türk Lirasına sattığı t-shirt’ü, Y dükkanının bedavaya sunması etik midir? Çok yüksek ihtimalle: Evet, etiktir. İyilik algımızın olmasının da etkisi olsa da piyasanın serbest olması nedeniyle bireyler kararlarında özgürlerdir.
Y dükkanının sahibi, bu iyiliği yaparak X dükkanının sahibinin hakkına mı girmiş oluyor yoksa iyilik mi yapmış oluyor? Y dükkanının sahibi hem iyilik yapmış oluyor hem de X dükkanının sahibinin hakkına girmiş oluyor.
Unutmayalım, süreçler böyle şekillendiği için cevaplar bu şekildedir.
Ayrıca unutmayalım, doğa ve tabii ki hayat algıladığımızı sandığımız hâliyle muazzam komplike ve süreğendir. Aklımıza gelen ve gelemeyen hiçbir şey ama hiçbir şey net ve kesin olamaz. Bu nedenle sorgu derinliğini daha da derinleştirmek belki “gerçek” (?) dediğimiz şeye (beyin ve duyuların doğal süreçler sonucunda spesifik olarak şekillenmesi yüzünden) tam anlamıyla ulaştıramasa da yaklaştığımızı sandığımızı daha güvenli şekilde fark edebilmemizi sağlamamıza yardımcı olacaktır…