Ne bir insanın, ne de bir medeniyetin; bir yıldızın oluşumunu gözlemleyebilecek kadar nihai zamanı yoktur.
Yıldızlar, moleküler bulutlar olarak bilinen, yıldızlarası gaz ve tozun nispeten yoğun konsantrasyonundan oluşur. Yıldız oluşumu, bulut çekirdeğinin daha yoğun kısımları kendi ağırlık/kütleleri altında çöktüğünde başlar. Bu öbekler tipik olarak gaz ve toz formunda yaklaşık 104 güneş kütlesine sahiptir. Çekirdekler dış buluttan daha yoğundur, bu nedenle daha önce çökerler. Çekirdekler çöktüklerinde, kütlede 10 ile 50 güneş kütlesi büyüklüğünde yaklaşık 0,1 parseklik parçalara ayrılır. Bu kümeler daha sonra prostarlara dönüşür.
İlk çöküş sırasında küme, radyasyona karşı saydamdır ve çöküş oldukça hızlı bir şekilde ilerler. Küme daha yoğun bir hale geldiğinde opak hale gelir. Kaçan radyasyon tutulur ve merkezdeki sıcaklık ve basınç artmaya başlar. Bir noktada basınç, çekirdeğe daha fazla gaz akmasını durdurur ve nesne bir prostar olarak istikrarlı hale gelir. Prostar ilk başta gerçek kütlesinin sadece %1'ine sahiptir. Ancak çöken toz ve gaz toplandıkça yıldızın kütlesi büyümeye devam eder. Birkaç milyon yıl sonra termonükleer füzyon çekirdekte başlar, sonra yeni kütlenin çekirdeğe akmasını engelleyen güçlü bir güneş rüzgarı üretir.
Tüm bu süreç yaklaşık 10 milyon yıl sürer. Yıldız artık stabil hale gelmiştir.
Neyse ki uzaklara bakmayı kolaylaştıacak teknolojimiz geliştikçe, yıldız oluşumunun hemen hemen tüm aşamalarını, farklı nebulalarda gözlemleyebiliyoruz. İlk teleskobun bulunmasından bu yana geçen yaklaşık 400 yılda, bir yıldızın oluşumunun sadece 25.000:1'ini fark edebilirdik. Bu bilgi de bize yeterli gelmezdi ama yüzlerce teleskop ile binlerce yıldız oluşumunu aynı anda gözlemlediğimizde bir model oluşturabiliyoruz.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Stars Form And Evolve. (4 Kasım 2019). Alındığı Tarih: 4 Kasım 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Star Formation. (4 Kasım 2019). Alındığı Tarih: 4 Kasım 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı