Bindiği dalı keser!
Evrimleşme bir tercih değildir. Evrimin kendisi de bir dayatma değil günümüze kadar gelenin neden gelebildiğinin izahıdır. Teorisi de buna dayanır. Evrimin kendisinin dayanağı değişimin zorunluluğudur. Bu değişime ayak uydurmanın zorunluluğu değil. Ayak uyduranlar yoluna devam eder uyduramayanlar elenir. Evrim de bunu nedenleri ile izah eder.
Evrenin kendisi bile kesintisiz dönüşür ve değişir iken, aynı evrenin bir kum tanesi boyutunda bile olmayan bir noktasında, evrene kıyasla bir atom altı parçacık boyutunda bile olmayan bir türün gelişimini, değişimini, dönüşümünü, ihtiyacı olmadığı gerekçesi ile noktalaması, hem bilimin doğasına hem de onu var eden felsefenin “ruhuna” aykırıdır.
Anlamı; aynı nehirde istediğimiz kadar yıkanabiliriz. Bu, kendini dışındaki her şeyden yalıtmış bir varlığa delalet eder ki, bundan sonra artık bilimin değil, fizik, kimya, biyoloji ve türevi tüm lojilerin değil sadece teo ile başlayanın sahasına girmiş oluruz. Bu sahada da her şey mümkün…