Bir şeye ne zaman "çok" deriz?

şöyle diyelim biz tuğlaları hep inşaatlarda yüzlerce olacak şekilde görüyoruz ve buna alışığız yani 200 tane tuğla görmek bizi şaşırtmaz çünkü inşaat gören herkes görür bunu hem ne kadar ihtiyaç duyulduğunu da herkes zamanla kavrar ama mesela tek seferde önümüze 3 tane gram altın koysalar buna çok deriz çünkü altınları biz tek tek görmeye alışığız veya bir banka görevlisi ömrü yüklü miktarda paralarla geçiyor artık buna çok demez çünkü ona sıradan gelir ama bizde o kadar parayla işimiz olmadığı için çok deriz

İnsan zihni tanımlama yaparken referans çerçevesi seçer. Azlık veya çokluk yada büyüklük veya küçüklük gibi nitelemeler bu referans çerçevesine göre ortaya çıkar. Örneğin 100'ün yanında 5 küçük bir sayıdır. 5000'nin yanında ise 100 küçük bir sayı olarak nitelenir. Aldığınız referans çerçevesine göre görece herşey büyük yada küçük, az veya çok olarak nitelenebilir. Bizler için Kendi bedenimiz de referans çerçevemizdir. Bir karınca için 100 metre kare alan aşırı büyükken bizler için (beden boyutlarımıza göre) yüz metre kare alan büyük değildir.

Kısacası büyük küçük az yada çok kavramları (seçtiğiniz referans noktasına göre) görelidir. Tıpkı zamanın ve hareketin göreli olması gibi. (Hareket görelidir. Gözlemsel olarak evrende bir cisim eğer bir referans noktası seçilmez ise hareket ediyor mu etmiyor mu normalde bilinemez. )

Son olarak matematikteki sıfır fizikte yoktur bu nedenle de evrende 1 veya 2 gibi kesin 'sınırları' olan (birbirinden ayrışık) sayılar yoktur. Bunun doğal sonucu ise evrende ayrı iki cisimden normalde bahsedilemez her cisim hem uzay zamana hem de birbirine bir şekilde bağlı ve etkileşimde olmak zorundadır. (Hiç bir cisim uzay zaman var olmadan (bağımsız olarak) var olamaz ise o halde her cisim uzay zaman yolu ile birbiri ile etkileşimdedir veya etkileşebilir bir durumdadır. (Biz bu etkiyi çok az olduğu için ölçemesek veya fark edemesek de) Ama evren boyutuyla 'kelebek etkisi' olarak ifade edilen veya sayılan bu 'bağlılığı' absorbe eder. Yani çok büyük bir denizde küçük dalgalar uzun mesafelerde absorbe edilir ve etkisi belli belirsiz bir duruma dönüşür. Bu yüzden kelebek etkisiyle fırtınaların oluşması bir çok küçük dalganın (faktörün) etkisinin birleşip bir araya gelmesine ve 'etkinin' büyümesine bağlıdır. Evrende mikro düzende herşey mümkünken hatta 'sagduyuya' (mantığa veya tutarlılığa) aykırı herşey mümkün iken makro düzende bunların çok az olma sebebi de budur.

Kısacası evren bize adeta 'oyun' oynamaktadır. Hem herşey mümkün olabilecek bir düzen varken ve herşey bundan türerken adeta makro düzende bu 'mucizeleri' bizden 'gizlemektedir'.