Merhaba,
Kanımca, çoğu insan, en azından Müslümanlar zalim olmaktansa zulüm görmeyi tercih eder. İslam, sabredene mükafat vaat ederken, zulmedene cezayı vaat eder. Bu konuda bir çok ayet ve sahih hadis de vardır.
Soruya vicdani taraftan bakmak gerekirse, yine çoğu cevap acı çekmekten yana olur. Ayrıca cinayet işlemek için gereken cesareti sağlamak, acıya dayanmak için gereken metaneti sağlamaktan daha meşakkatlidir. Tabii kişiden kişiye değişmekle birlikte, tüm bunlar kişinin kendisinin çekeceği acılar için geçerli. İşin içine sevdikleri girerse insanın yapamayacağı şey yoktur.
Sosyolojik olarak bakmak gerekirse. Rasyonel tercih paradigmasına göre, insan bir durumla karşılaştığında, yarar, zarar analizi yapıp kendisi için en kârlı olan seçimi yapar. Bu analiz sonucu karar veren insanlar “homo economicus” olarak da adlandırılır. Ekonomist Adam Smith tarafından ortaya atılmıştır. Karar verirken dikkat edilen en önemli şey kârın hangi tercihle maksimum düzeyde tutulabileceğidir. Örneğin; bir hırsız bir eşyayı çalmadan önce yarar, zarar analizi yapıp çalıp çalmayacağına karar verir. Eğer yakalanacağı kesinse çalmaktan vazgeçebilir. Eğer etrafta kimse yoksa ve yakalanmayacağını biliyorsa, çalmaya daha kolay yönelir. Bu tercihçi yaklaşımı herhangi bir konuya uygulayabilirsiniz. Bu soruya bu yaklaşımla cevap vermek gerekseydi, bir müslüman kâr/zarar analizi sonucunda, zalime vaat edilen azaptan ötürü acı çekmeyi seçerdi.
Sosyal inşacı paradigma gibi, üstteki yaklaşımla aynı kefeye konulan bir sürü yaklaşım mevcut ve tabii ki sosyoloji, psikoloji bilimi bir kaç teoriden ibaret değil. Olayın felsefi yönü hakkında hiçbir bilgim yok.
Kaynaklar
- Dr. Filiz Baloğlu. Rasyonalite Ve Ekonomik Sosyoloji. Alındığı Tarih: 27 Ekim 2022. Alındığı Yer: DergiPark | Arşiv Bağlantısı