Merhaba,
İnsanların neyi nasıl algıladıkları, onların düşünce, kafa yapıları ve mensup oldukları kültüre bağlıdır. Mantık kurmaya çalışırsak Türkiye’de hakaret olarak algılanan bir hareket başka bir ülkede aynı şekilde tepki görmüyorsa, Türkiye’de yetişen o kişilerin kafalarında o hareketin o anlamla tanımlanmasında ve Türk kültüründen kaynaklanmalıdır. Sosyal konstrüktivizme göre insan, çevresi tarafından adeta yoğurulur/biçimlendirilir. Yani şu anki düşünce yapımız çevremizin ve yaşadıklarımızın bir ürünüdür. Kültürün açılımına gelecek olursak; sanat, inanç, örf ve adetler anlayış ve davranış bütünüdür.
Örnek vermek gerekirse. Doğu kültüründe, baba çocuğa kızdığı zaman, çocuğun başını eğmesi beklenir. Batı kültüründe ise çocuk, tam tersi, konuşan babasının yüzüne bakar. Batı kültüründe konuşan kişinin yüzüne bakmamak saygısızlık olarak algılanır. Örnekteki değer verilen şey saygıdır ama, iki kültürde saygının tanımı farklıdır. İşte bu farklılık sosyal konstrüktivizmde bahsedilen kafa yapısını şekillendirme sürecinden kaynaklanır. Sosyal konstrüktivizmi kafamıza geçirdiğimiz bir kutu gibi farz edebiliriz. Hangi konuya bakarsak o kutunun filtresi, etkisi altında bir değerlendirme yapıyoruz.
Kısacası el hareketini küfür olarak algılamamız, Türk kültüründen ve insanların basit bir hareketi kafalarında hakaret olarak tanımlamasından kaynaklanır.
Kaynaklar
- KTB yazarı. Kültür. Alındığı Tarih: 26 Ekim 2022. Alındığı Yer: Kültür ve Turizm Bakanlığı | Arşiv Bağlantısı
- Berkeley Graduate Division Yazarı, et al. Social Constructivism. Alındığı Tarih: 26 Ekim 2022. Alındığı Yer: Berkeley Graduate Division | Arşiv Bağlantısı