Bing bang teorisi ateistler için bir antitez midir? Ve evrenin var oluşunu niye hep paralel evren hipotezine dayandırıyorlar?

Hayır, Tanrı'yı kanıtlamayan veya Tanrı'nın bilimsel olarak daha olası olduğunu göstermeyen herhangi bir şey ateizme antitez olamaz. Evet, geçmişte Big Bang'e karşı çıkıldı. Teistler dahil, ezeli ve ebedi bir evrenin daha estetik ve güzel olduğunu düşünenler vardı. Tanrı'ya inanmayanlardan bazıları evrenin ezeli ve ebedi olduğunu düşünürken Tanrı'ya inananlardan bazıları ise evrenin ezeli ve ebedi olup Tanrı'nın evrenden taştığını, ona hükmettiğini, onun yarattığı evrenin ondan bir parça olduğunu düşünüyordu.

Sanki dinlerin veya teistlerin değişmez iddiası buymuş da ateistler buna kesinlikle karşı çıkmış ve teistler karşısında yenilmiş gibi lanse edilir ancak bunun hatasını anlamak için argümanı tersine alıp eleştirmek gerekiyor.

Big bang bizim evrenimizin başlangıcı olsa da bir var oluş olayı değil. Dolayısı ile doğrulanan bir argüman yok şu anda. Üst-evren dediğimiz evrenin ezeli ve ebedi olduğunu, ara sıra Bing Bang'ler ile döngü şeklinde evrenlerin oluştuğunu düşünelim. Bu teizme veya dinlere antitez olur muydu? Hayır. İnandığınız Tanrı ne diyorsa onun sözünü şu anki bilinenlere göre yorumlayacaklardı ve "Biz bunu zaten demiştik, ateistlerden bazıları Big Bang'i var oluş olayı olarak kabul etmişti. Ne oldu, nasıl darbe indirdik ateizme!" diyeceklerdi.

Argümanı tersine çevirince hatayı görmek zor olmamalı. Bu var oluş açıklamalarından hiçbiri tam olarak Tanrı'nın lehine veya aleyhine değil. Dinler ise tamamen yorum işi. Teist tarafta da ateist tarafta da belli açıklamaların belli yorumlarına daha sıcak bakanlar var. Açıklamalardan birisi güç kazanıp diğeri zayıfladıkça taraflar kendi yankı odalarında kalıp "Biz zaten bunu dedik onlar onu dedi." demenize sebep olur. O yüzden lehe veya aleyhe argüman sunacak iseniz bilişsel önyargılardan kurtulmanız ve gerçekten eleştirel düşünmeniz gereklidir.

Teistler ve dindarlar arasında ezeli ve ebedi olmayan evrene inanan da var, Tanrı'nın yaratığı evrenin ezeli ve ebedi olması gerektiğini savunan da var. Şu anda da bile evrenin ezeli ve ebedi olması gerektiğini savunan teistler bulabilirsiniz çünkü Big Bang veya bilimsel teoriler evrenin ezeli ve ebedi olması ile ilgili bütün olası açıklamaları elemiyor. Buna karşın, ateistler arasında evrenin bir başı olması gerektiğini savunanlar var, Big Bang'e karşı çıkanlar, Big Bang olsa bile evrenin ezeli ve ebedi olduğunu savunanlar, evrendeki maddenin sonsuz döngü halinde olduğunu veya evrenin bir başı olup Tanrı'nın olmadığını, evrenin bizim mantığımıza uymak zorunda olmadığını savunanlar bulabilirsiniz. Bunların dışında yüzlerce farklı açıklama olabilir, bildiğimiz yere kadar açıklayıp "Bilmiyoruz." diyebiliriz. Ama bütün görüşleri anlamaya çalışın, kendi yankı odanız ile sınırlandırmayın.

Ateizm, genel olarak bir tanrının veya tanrıların varlığına inanmama durumudur ve bu durum evrenin oluşumu veya doğası hakkında belirli bir teoriyi kabul etmeyi zorunlu kılmaz. Ateistlerin evrenin kökeni hakkında farklı görüşleri olabilir. Big Bang teorisi, evrenin yaklaşık 13.8 milyar yıl önce çok yoğun ve sıcak bir noktadan genişlemeye başladığını öne sürer. Big Bang, evrenin oluşumunu açıklayan bir bilimsel teoridir ve bir inanç sistemi değildir.

Big Bang teorisi, evrenin başlangıcını açıklasa da "hiçlikten varlık" konusunu doğrudan ele almaz. Kuantum fiziği, bu konuda bazı ilginç sorular ve cevaplar ortaya atar. Kuantum alan teorisine göre, evrenin başlangıcında kuantum dalgalanmaları ve belirsizlikler olabilir. Ancak, kuantum alanının ezeli olup olmadığı veya başlangıç koşullarının ne olduğu konusunda halen tartışmalar devam etmektedir.

Kuantum alanının ezeli olduğunu kabul etmek, bilinçsiz bir "tanrı" kavramını ima etmez. Bilinçsiz bir enerji alanı veya kuantum vakumu, bilinçli bir varlık gibi özelliklere sahip değildir. Bu nedenle, bilinçsiz bir tanrıya iman etmekle eşdeğer olarak görülmez.

"Hiçlikten varlık" konusu, felsefi ve bilimsel olarak karmaşık bir konudur. Fizikçiler ve filozoflar, evrenin başlangıcını açıklamak için farklı teoriler geliştirmeye devam etmektedirler. Kuantum mekaniği ve genel görelilik teorileri, evrenin başlangıcına dair bazı ipuçları verse de, bu soruların nihai cevapları henüz tam olarak bilinmemektedir.

Big bang teorisi, evrenin yaklaşık 13,7 milyar yıl önce çok yoğun ve sıcak bir noktadan başlayarak genişlemeye başladığını öne süren kozmolojik bir modeldir. Big bang teorisi, evrenin başlangıcı, yapısı ve gelişimi hakkında bilimsel bir açıklama sunar. Big bang teorisi, gözlemlenen kozmik mikrodalga arka plan ışıması, evrenin genişlemesi, galaksilerin oluşumu ve ilk nükleosentez gibi pek çok olguyu tutarlı bir şekilde açıklar.

Big bang teorisi, ateistler için bir antitez değildir. Big bang teorisi, evrenin nasıl oluştuğunu anlamak için bilimsel verilere dayanan bir hipotezdir. Big bang teorisi, evrenin neden veya kim tarafından oluşturulduğu sorusuna cevap vermez. Big bang teorisi, evrenin varlığına dair bir tanrıya ihtiyaç duymaz veya reddetmez. Big bang teorisi, hem ateist hem de teist olan pek çok bilim insanı tarafından kabul edilir.

Merhaba

Öncelikle sunu diyerek başlayalım bigbang herhangi bir inanç için antitez değildir açıklamanız ve temelini alma şekliniz farklıdır örneğin teist veya deist birisi big bangi aşkın ve 5 duyu organıyla etkileşime girmediğimiz tanrı ile açıklarken ateist biri bunu başka şekilde açıklar yani hayır bb ateizm için antitez değildir, bb Evrenin oluşumu hakkında bize yetersiz bilgi vermekte ve başlangıcı için hala bilinemez kılmakta (bulgular var onun sayesinde ona dayandırıyoruz) fakat evrenin genişlemesini bağlı bulgular ile açıklamakta.

Gelelim mwi yani çoklu dünya teoremine

Bunlardan önce bir deney yapılmıştı, çift yarık deneyi Bunu çok özet geçerek ve basite indirgeyerek anlatacağım çift yarık deneyinin bize verdiği asıl cevap ışığın hem dalga hem parçacık olarak haraket etmesi

Simdi karşında 2 tane yarık düşün bunlara demir bilyeler fırlatıyorsun duvara düşen izdüşüm düşündüğün gibi 2 düz çizgi oluyor o yarıklara bu sefer su dalgası gönderiyorsun girişim deseni(işte dalgaların tepelerinin tepeleriyle çukurlarının çukurları ile etkileşimden çıkan desen girişim desenidir) girişim deseni oluyor

Bu sefer yarıklardan elektron fırlatmaya karar veriyoruz ilk başta demir bilyeler gibi fırlatıyoruz beklediğimiz ise çift düz çizgi ancak duvardaki izdüşüm girişim deseni oluyor ve bu da elektronların kendileri ile etkileşime girerek dalga gibi davrandığı anlamına geliyor, hangi elektronun hangi yarıktan geçtiğini gözlemlemek için bir gözlemci mesela kamera veya dedektör yerleştiriyoruz

Deneyin patlak verdiği yer de burası istediğimizi elde ediyoruz yani hangi elektronlar hangi yarıktan geçmiş bunu gözlemleyebiliyoruz fakat bu sefer de duvarda oluşan izdüşüm çift düz çizgi oluyor.

Yani elektronlar bir ölçüm yapıldığında bir gözlemci olduğunda bilyeler gibi davranırken ölçüm yapmadığımızda kendisiyle etkileşime girerek dalga gibi davranıyordu.

Bu deneyin sonucuna bir çok yorum geldi ben mwi ve 1 tanesine değineceğim

Kopenhang yorumu bohr ve öğrencisi tarafından yaptığı yorumdur ve o sonucu ise dalga fonksiyonunun çökmesi ile açıklar ancak mwi ise bunu dalga fonksiyonunun deterministligi ile açıklar

MWI, zamanı, olası her kuantum sonucunun gerçekleştirildiği çok dallı bir ağaç olarak yorumlar basit bir tabirle herhangi bir olasılık yeni evren yaratır

Ve unutmayın uçuk ve yüksek bir hipotez uçuk ve yüksek bulgular gerektirir çoklu evrenler için elimizde yeterli bulgular yok kopenhang yorumu icinde... Umarım bu yardımcı olmuştur iyi günler dilerim

Genel olarak bigbang teorisi ortaya atılana kadar felsefe tarihinde evren ve zaman (dolayısıyla madde)hep ezeli ve ebedi (sonsuz)görülmüş ve özellikle ateist görüş bunu savunmuştur ve bu kabulde bulunmuştur. Ancak bigbang bu anlamda felsefi olarak bu görüşe büyük bir darbe indirmiştir. Öyle ki bu durumun trajik olarak teorinin adına bile yansıdığını söyleyebiliriz. Çoğu kişi bilmez ama big bang ismi ateist ünlü bir bilim insanının bir radyo programında dalga geçmek için kullandığı bir isimken trajik şekilde bu isim sonraları teoriyi destekleyen kanıtlar ispat edilince teorinin yerleşik ismine dönüşmüş ve bugüne kadar gelmiştir. Bu yüzden çok rahat bir biçimde genel olarak bigbang bugünlerde felsefi olarak çok kolay kabul edilebilir bir teori iken ortaya çıktığı zamanlarda felsefe tarihinde şok etkisi yaratmıştır. Çünkü evrenin ve zamanın başlangıcı olması dinlerin ileri sürdüğü bir görüştür ve herşeyin yoktan var edildiği ileri sürülür.