Doğa yasaları, insanların yasalarına benzetilemez. Tek benzerlik ikisinin ismini de yasa olarak koymuş olmamızdır. Örneğin bir topu yere attığınızda yere düşeceğini bilmiyor ya da "Ben bu yasaya uyayım." demiyor. Örneğin "Top neden düşüyor?" diye sorduğunuzda "Kütleli cisim, uzay-zaman dokusunu büktüğü için." diye cevap alırsınız. Bu "neden soruları silsilesi"nde en başa sararsanız büyük patlamaya kadar gidiyor. Doğa yasaları dediğimiz olgu da büyük patlama sırasında oluşan şartlardan dolayı evrenin dokusundan kaynaklanan şeyler. Yani şöyle düşünün. Bir nehir, aktığı zaman nehir yatağı onu sınırlar. Su, "Ben buradan gitmiyorum ya!" diyemez. Aynı şekilde evrenin dokusu da bazı durumları sınırlıyor. Yani bir bilinç olmasına gerek yok. En sonunda bir yere geliyoruz yani. Evrenin başlangıcında oluşan şartlardan dolayı evrenin dokusu belirli şeyleri dikte ediyor, sınırlıyor. Evrenin dokusundan kaynaklanan zorunluluk veya bu zorunlulukların oluşturduğu başka zorunluluklara da "doğa yasası" diyoruz.
Büyük Patlama'yı Tanrı'nın yaptığını söyleyebilir miyiz? Elbette. Peki başka görüş var mı, sadece bu sonuç mu çıkar? Hayır. Birçok farklı görüş olabilir. Tanrı'ya inanıyorsanız sebepler zincirinin başındaki Tanrı da sonsuz (ezeli ve ebedi). Yani yine sonsuzluğa inanıyorsunuz. Siz Tanrı'ya sonsuz dersiniz, başkası da Büyük Patlama'nın sonsuz bir döngü olduğunu söyler yani maddesel forma sonsuz der ve Tanrı yok der. Bu da başka bir felsefi görüş. "Başka görüşler olabilir ama ben bu bu duruma inanıyorum." denilebilir, kişiye kalmış bir durum. Ama "Bundan bu sonuç çıkıyor." gibi kesin bir yargı ile konuşmak cımbızlama ve ardılla doğrulama safsatası olur.
Görebileceğiniz üzere gayet maddesel ve Tanrısız olarak da açıklanabilir bir durum. Yani doğa yasaları söz konusu olduğunda yasa varsa bir koyucu olduğu safsatasına kanmayın. Doğa yasaları, devletin yasaları ya da trafik kuralları gibi olmadığından ve evrenin dokusu bazı durumları sınırlandırdığı için bu yasaları uygulamak için bir bilinç gerekmemektedir. Doğa yasalarına uymak için bir bilincin zorunlu olduğunu söyleyen yüklü soru safsatasına kanmayın.
Zaten bir düşünün: Tanrı neden kendini böyle kanıtlamaya çalışsın? Aynı evrende bambaşka kanunlarla hareket ettiremiyor mu? Böyle yapmak istediğini nereden biliyoruz?