Freud bilinç kavramını Topografik kuramında açıklamıştır. Bilinçlilik düzeylerine yer veren kuramın “topografik" olarak adlandırılmasının sebebi ise ruhsal yapının buzdağına benzetilmesidir. Buzdağının; görünen kısmı bilince, suyun altında kalıp az görünen kısmı bilinç öncesine, suyun derinlikleri yani hiç görünmeyen kısmı ise bilinçdışına (bilinç altı) benzetilmiştir.
Bilinç; farkında olduğumuz, yaşantılarımızın bulunduğu yerdir. Bedensel algıları, düşünce süreçlerini, heyecansal durumları ve farkında olarak, isteyerek yaptığımız davranışları kapsar. Örneğin sizin şu an bu yazıyı okumanız gibi.
Bilinç öncesi bireyin kısmen farkında olduğu davranışlardır. Direkt olarak bilinçte olmayan fakat üzerinde biraz durulup düşünüldüğünde hatırlayabildiğimiz duygu, düşünce ve davranışların saklandığı bilinç düzeyidir. Toplumsal yaşamda bireyin "dilimin ucunda" dediği ve zorlanarak hatırladığı durumlar bu düzeydedir.
Bilinç altı/dışı ise ruhsal yapımızın en alt katmanını oluşturur. Farkında olmadığımız bütün istek , duygu , davranışlarımızı içeren ve onları yönlendiren bilinçlilik düzeyidir. Bilinçaltında var olan bazı durumlar ve yaşantılar ,farklı yollarla burada depolanmıştır. Yani zihnimizin çöp kutusudur diyebiliriz. Ya da daha halk ağzıyla "işimize gelmeyen durumları biriktirdiğimiz yer"dir. Bu düzey günlük yaşamımızdaki davranışlarımızı etkiler ve Freud'a göre kişilik büyük ölçüde bilinçdışındaki çatışmalardan ibarettir. Buraya atılan hatıralar/bilgiler özel tekniklerle gün yüzüne çıkartılır (rüya, serbest çağrışımi hipnoz). Bu yüzden bilinçdışı buzdağının görünmeyen kısmına benzetilir zaten. Dil sürçmeleri, iğneleyici şakalar bu düzeydedir.
Görselde durum daha da net özetlenmiştir.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Topografi Kuramı. (17 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Psikoanalitik Kuram. (17 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı