Tabiki de öyledir. Hatta sosyal bilimler bu duruma hizmet etmektedir desek yanlış söylemiş ve sosyal bilimlere ayıp etmiş de olmayız.
Bunun en güzel örneğini Çağrı Mert Bey, Evrim Ağacının Youtube kanalında "Plastiği Geri Dönüştürülebildiğini mi Zannediyorsunuz" videosunu izlerseniz anlayabilirsiniz. Bunun bir çok örneğini de size anlatayım. Pazarlama ve Reklam Sektörü buna hizmet ediyorlar.
Örneğin süper marketlere girin. Tezgah ve raflarda 1.65 -1.85m arasında hep büyük firmaların ürünleri olur. Dikkat edebilirsiniz. Hazır gıda reyonuna girin, ilk dikkatinizi çeken ürünler, Eti, Ülker, Nestle, Torku,Milka gibi firmaların ürünleri olacaktır. Diğer ürünler ye en altta ya raflar yüksekse en üstlerde olur.
Başka bir yöntem de vardır. Kozmatik, bakım ürünleri, beyaz eşya ve mutfak ürünlerinin yeni bir model ve ürünü çıktığında korkunç derecede pahalı olduğunu görürsünüz. Bu yaklaşık 1 ile 2 yıl boyunca böyle sürer. Ve bu süre sonunda fiyatlar bir anda çakılır. %50 %70 gibi bir fiyat indirimidir bu. Bu sayede bir anda bu ürünlere bir talep patlaması yaşatılır.
Veya bazı ürünlerin bilerek fiyatları düşürülmez. Kıyafet ve otomabil sektörü buna örnektir. Bazı firmalar ürünlerinin ziyan olmasını ve çöpe gitmesini önemsemezler ama yinede fiyat indirimi yapmazlar. Nedeni o ürünün herkeste olmamasıdır. O markayı kullananların özel olduğunu hissettirir.
Veya bize eğitim bir şeyler öğretir. Örneğin renkleri. Yeni doğan bir çocuğa turuncu hiç bir anlam ifade etmezken, Turuncu paket ; karamelli ürünleri, kırmızı sütlü çikolatalı ürünleri, yeşil ve mavi, fındıklı ve fıstıklı (antep fıstığı dahil) ürünleri siyah paket ise bitter ürünleri olduğunu gösterir. Okumadan bile anlarız. Beyaz çikolata beyaz paketlerdedir.
Kırmızı tabela, dikkattir. İkazdır. Kahverengi tabela müzedir....
Sosyoloji, psikoloji, sosyal psikoloji; Toplum ve bireyleri anlamak ve yönlendirmek için kullanılır.
Burdaki yönlendirme kuklalık kadar sıkı değildir. Ancak önünü açabilir.
Ekonomi dergilerinde sürekli zenginkerin ve sonradan zengin olanların hayatları anlatılır. Nedeni ise "Bak onlar çok çalıştı başardı sen de çok çalış sen de yap/Risk alırsan zengin olabilirsin/Risk al, varını yoğunu şuna bas/borsaya git/kripto piyasasına gir" algısını yaratmaktır. Kaldı ki yarattılar da. Elon Mosk olma ihtimalinizi ben size söyleyim. 20! (Faktöriyel) De 1...
Veya "Şu taktikte borsa çok para kazanılmış" fikri size ulaşır. Bu fikir gelene kadar, suyu hatta posası bile sıkılmıştır. Ama bu da size söylenmez.
Eğitim sektörü bile buna hizmet eder. Eğitim sektörü, kapitalin ve iktidarın istediği ve yönlendireceği bireyler yetiştiririr. Sorgulamayan, cahil, her duyduğuna inanan, kendini çok özel ve birick zanneden, inat, dik kafalı bireylerin çıkması tesadüf mü zannediyordunuz.
Psikolojide (Davranışçı Kuramlar) "Eşik" ile kişiye yaptıramayacağınız şey yoktur. Küçük adımlar ilkesi de keza öyledir.
Veya daha da garip olaylar olabilir. En güzel örneği Karl Marks'ın başına gelendir. Ben buna "Marks Sendromu" diyorum.
Herkesin bildiği Das Kapital kitabı, aslında çok haklıdır. Dönemin koşulları iyileştirilmeseydi işçi devrimi kaçınılmazdı. Ancak kitabı işçiler değil patronlar okudu. Ve buna göre tedbir aldılar. Bu tedbir ise orta sınıfı çıkarmak oldu.
Bunun gibi daha nice olaylar ve bilgiler var. Psikoloji öğrendiğinizde zihnin aslında çok da karmaşık olmadığını, sosyoloji öğrendiğinizde Toplumların ne kadar da kolay anlaşılır olduğunu, sosyal psikoloji öğrendiğinizde, toplumun içindeki birey olarak hareketlerimizin ne kadar beklendik olduğunu, coğrafya öğrendiğinizde toplum ile kültürün coğrafyadan ne kadar etkilendiğini, tarih öğrendiğinizde aslında benzer geleneklerimizin ve inançlarımızın daha binlerce yıldan geldiğini farkederiz. Eğitim bilimleri öğrendiğinizde aslında sizin yetişrime tarzınızın ve bugünkü halinizin tesadüf olmadığını öğrenirsiniz. Bir sosyal bilgiler öğretmeni iseniz, bunların tamamının bağını kurabilirsiniz.
Üşenmezseniz,youtube de "Benim Hocam" kanalının "Öğrenim psikolojisi"(Ayşegül hoca) ve "Gelişim psikolojisi (Bülent hoca (özellikle ilk 18 video)) izlemenizi tavsiye ederim. Çok şey katar size.
Bu duruma tüm sosyal bilimler de dahildir aslında. Antropolojinin çıkış amacı köleleştirmektir.
Bu yüzden tarih öğrenmeniz gerekir. Ve bu yüzden tarih bilim değil, bilim üstü bir şeydir.
Bu yüzden okumanızı ve kendinizi geliştirmenizi kesinlikle tavsiye ederim. Cehalet inancınızı bile şüpheye sokar, bunu unutmayın. Aksi halde bir çok zırvalığa mucize diye inanırsınız. Başkaları yapar siz sadece izlersiniz.
Okumaktan ve sorgulamaktan asla vazgeçmeyin. Sevgilerle ve bilimle kalın...