Lisede farklı olduğu öğretildi ama bilimin güvenirliği felsefi bir sav değil mi? Kuralları felsefeyle ortaya konmuyor mu? "çünkü doğruya objektiklikle ulaşılır. Aksi halde falan sebepten yanlış olurdu" gibi bir açıklama bilgi felsefesi değil mi? Acaba günümüz felsefe dünyası bilimi nereye koyuyor?
Deniz Tamer, Bir TürkT
FELSEFE: (İ. A. Y. philosophos'tan Arapçalaşmış). Madde ve hayatı; bunların, cemiyet, ruh, kâinat gibi belirtilerini, sebep, prensip ve gaye bakımından inceleyen zihni zalışma ve bu çalışmaların zihni verimi.
BİLİM: (uyd. k.). bk. İlim.
İLİM: (İLM) (İ. a.) (c. ulûm). 1. Bilme, biliş, bilgi, dâniş, malumat, haber, vukuf. 2. Okumakla öğrenilen bilgilerden biri.: Sosyoloji, ilmi, tıp ilmi, FELSEFE ilmi, matematik ilmi, tabiat ilmi, ilim öğrenmek, okumak: Bu adamın ilmi vardır. (Hayat, Büyük Türk sözlüğü)
Felsefe ilmi: Ben dediğimiz bedenimiz, varlık mıdır? Atıyorum. Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma, Coni, Dimitri, bedenleri ile bir varlık mıdır, hayal midirler?
Unvan T
Bilim ile felsefeyi düşüneceğinize, önce ben bir varlık mıyım yoksa, hayal miyim diye düşünmeye başlayabilirsiniz.
Evrimin kanun olması için, BİR ve TEK olan bir varlığın olması gerekir. İnsan türünde tüm bedenler onun DNA ve genlerini taşımalı. O zaman "Evrim Kanun" olur ve evrim kanununun önü açılmış olur.
Ben dediğim bedene ait DNA ve genler babamdan geliyor. Ben miyim babam mıyım? Babama ait DNA ve genler dedemden geliyor. Dedem miyim? Dedeme ait DNA ve genler de babasından geliyor. Bu şekilde başlangıçtan beri gelen bir DNA ve gen havuzu var.
Dünya üstünde yaşamış veya yaşamakta olan bedenlerin rengi, dili, şekli veya şemal i ne olursa olsun tüm bedenler aynı DNA ve genlerden oluşmaktadır.
Dünya üstündeki bir milletin DNA ve genleri tümden farklı ise o zaman bir ırktan söz edilebilir ve Evrim Kanun olmaz, diyebiliriz.
Öncelikle, öğrenmemiz gereken konu:
İnsan dediğimiz beden varlık mıdır?
Dün bu saatte ben dediğimiz beden bugün o saatte aynı beden değildir. Ben dediğim beden hücre bazında büyük oranda her an değişiyorsa, ben, ben olmam, ben dediğim bedende varlık olmaz.
Unutmayalım ki, bedenimizdeki her hücre bir bireydir. Bedenimizdeki hücreler/bireyler sürekli yenileniyor sa, varlık olabilir miyiz?
Bir bedendeki hücrelerin yaşam süresi veya ortalama bir beden de bir saniyede ölen hücre sayısı üzerinde bunun kontrolünü yapmış olursunuz. Bir saniyede. ortalama bir bedende ölen hücre/birey sayısı: 40.000, Bir dk.: 60 sn., bir saat: 60 dk., bir gün: 24 saat: 40.000 X 60 X 60 X 24= ............ hücre/birey bedenden ölüp, atılırken de yerlerini yeni hücreler/bireyler alıyor ise, o bedene BEN diyemeyiz!
"EVRENDE HİÇBİR BEDEN YOKTAN VAR OLMAZ, VAR OLAN BEDEN DE YOK OLMAZ!"
Ana karnında oluşan bir bedenin oluşumunu düşünelim
Ana karnında oluşan bebeğe ait, DNA ve genler var mı? Yok! Bebeye ait DNA ve genler kime ait? Baba/erkeye ait. Babanın/erkeğin tohumundan/sperminden oluşan beden, babanın tekrar doğuşu/oluşu/oluşumu olmaz mı? Bu oluşumda, oluşacak beden erkek veya dişiye ait bir beden olacaktır. Çünkü, her iki bedeni de oluşturacak olan babanın/erkeğin DNA ve genlerdir "Hiçbir beden yoktan var olmaz, hep var olan bir bedenden oluşur.
Peki, Bu sperm babamıza/erkeğe ait de, baba dediğimiz bedene ait spermde DNA ve genler var mıydı? Yoktu. Onun bedenini yapan DNA ve genler ona babasından geçtiğine göre, babamız da yalan oluyor. Bunu sorgulayacak biri: Ben miyim, babam mıyım? Yoksa, babamın babası mıyım, Yoksa, babamın babası mıyım diye sorgulamaya başlarsa, başlangıçta oluşmuş ilk erkeğe varır. O zaman ben diyen insan, ilk oluşan bedenden günümüze yaşamış olan 43.000 nesilden beri sürüp gelen bir DNA ve genlerin ürünü olduğu için, BEN diyemeyeceği, BEN varım/varlığım da diyemez!
Aslında bilim ile felsefe benim şahsi görüşüme göre ayrılamaz iki olgu, çünkü insanlar kendini geliştirmek için sürekli düşünüyor ve bilimin üzerine gidiyor. İnsanların bilimin üzerine gitmesi onu düşünmeye itiyor. Eğer ki insanlar bilimin üzerine gitmezse onları düşünmeye iten bir şey olmayacak. İnsanların düşünce yapısın kökeninde düşünmek ve onu anlamlandırmak var. Ya da düşünmeye yani felsefi düşünmeye çalışmazsak eğer bu seferde bilginin yani bilim bir anlamı olmuyor, çünkü bulunduğumuz yerden bir adım öteye gidemiyoruz. Her ne kadar birbirinden bağımsız iki bütün olarak görünse de benim şahsi görüşümce matematikteki gibi ikisi de bir küme ise bu iki kümenin bir ortak kümesi de bulunmakta.