Soruna biraz farklı yaklaşacağım.
Öncelikle, bir şeyi bulmak için tam olarak o şeyi gözlemlemek zorunda değilsin. Eğer yeterince kanıtın varsa, direkt olarak gözlemlemediğin şeyin var olduğunu varsayabilirsin. Bunun bazı sebepleri var. Örneğin HIV testi yaptıracaksan, kanındaki HIV virüslerine bakılmaz. Çünkü bu virüsler oldukça küçük, gözlenmeleri zor ve en önemlisi pahalı. Bu yüzden HIV virüsünün bulunduğu ortama bıraktığı bazı bileşiklerin oranı incelenir, bu oran yeterince yüksek/düşük ise, HIV olma ihtimali yüksek diyerek teşhis koyulur. Sonra da kan örneği daha detaylı bir teste sokulur. Böylece tüm insanlara detaylı ve pahalı olan testi yapmak yerine, HIV'in bıraktığı bazı izleri takip ederek hem daha ucuza hem de %99 isabetle HIV tespiti yapılabilir.
Uzaydan vs topladığımız örnekler için de benzer şeyleri yaparız. Örneğin dünya yüzeyinde bir etobur dişi bulduğumuzda, bulunan diş üzerinde et parçası aramayız çünkü bu mantıksızdır. Onun yerine et yiyen canlıların dişlerinde bulunan ortak özellikleri bu dişte ararız. Böylece bu dişlerin, et yiyen bir canlıya ait olup olmadığına dair çok güçlü fikirler üretebiliriz.
Atom parçalama olayına gelirsek, tabiki de cımbızla tutup ayırmadık. CERN gibi araştırma laboratuvarlarında, atomlar ve kimi zaman atomu oluşturan yapılar oldukça hızlandırılır ve birbirleri ile çarpışmaları sağlanır. Bu çarpışma o kadar güçlüdür ki atom parçalarına ayrılır, bu anı da gelişmiş gözlemleme teknikleri ile kayıt altına alırız. Tabi bu gözlemleri yapmadan önce de, matematiği kullanarak atomun kendi içinde onu oluşturan şeyler olması gerektiği düşüncesine ulaşmıştık. Kimse altı dolu olmayan bir hipoteze yatırım yapmıyor :)
Kaynaklar
- Yazar Yok. Cern. (27 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 27 Aralık 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı